Emirgan Korusu ilkbaharın en çok yakıştığı yerlerden biri… Muhteşem doğası ve deniz manzarasıyla İstanbul’un nefes alma mekânı olan Emirgan Parkı tam anlamıyla bir huzur deposu.
Yeşillikler arasında kahvaltı yapmak veya Boğaz’a karşı yemek yemek için tam isabet bir tercih Sarıyer Emirgan Korusu… Her mevsim çok güzel olsa da en çok Lale Festivali ile biliniyor. Tarihi köşkleriyle, muhteşem çiçekleriyle, tertemiz havasıyla şehrin en iyi kaçış noktalarından.
İnsanın içini açan, yaşam enerjisi veren bu koru, ismini Lale Festivali ile bütün dünyaya duyuruyor. İstanbul kalabalığıyla, trafiğiyle bizi bunaltsa da, böyle koru ve parklarla telafi etmesini de biliyor hani…
Madem Emirgan Korusu Sarıyer ilçesinde size unutulmaz bir gün yaşatmak için hazır, siz de fazla beklemeyin.
Hepimiz şu son 1 yılda kapalı alanlara tıkılıp kaldık. Doğayı, yeşili özledik. Öyleyse çiçeğe, yeşile, manzaraya doyacağımız bir yere götürelim sizi. İşte karşınızda Emirgan Korusu gezi rehberi… Hadi iyi seyirler!
Emirgan Korusu Hakkında Bilgi
Cemreler düştüyse, kapıdan baktırır denen Mart ayı da geçtiyse demek ki aylardan Nisan, mevsimlerden lale mevsimi… İşte o dönem lale bahçelerinin en görkemlisi olan Emirgan Korusu milyonlarca lale ile bezeniyor. ‘Bahar geldi, doğada bayram var!’ diyor, allanıp pullanıyor…
Koru takriben 472 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. Ferah mı ferah, koskoca bir yer burası. Temiz havaya doymak, üzerindeki yorgunluğu atmak, deşarj olmak isteyenlere hitap ediyor.
Bilhassa gelin ve damatların dış çekim mekânı olarak tercih ettiği koru, ilkbahar ve yaz aylarında İstanbulluların en popüler dinlenme noktalarından.
Ayrıca Emirgan Korusu dış çekim mekânı olarak dizi, film ve katalog çekimlerinde de kullanılıyor. Buraya sırf fotoğraf çektirmek için gelenler de çok.
Nasıl olmasın ki? Rumeli yakasında, âdeta yeşil bir zümrüt misali parlıyor burası… Nisan ayında Lâle Festivali’ne İstanbul’un pek çok yerinde şahit olmak mümkün. Gülhane Parkı onlardan biri. Fakat bu festivalin en güzel hâli Emirgan Korusu’nda gözlemleniyor.
Şehrin gürültüsünden, kargaşasından uzaklaşmak, kendinizi doğanın kollarında bulmak istiyorsanız burası tam sizlik. Boğaz manzarasının doğa manzarasıyla birleşerek gözlere bayram ettirdiği bu koru size çok iyi gelecek!
Köşke birkaç noktadan giriş yapma imkânına sahipsiniz. En kolayı Mehtap Cafe’nin yanında, Sakıp Sabancı Müzesi’nin bitimindeki giriş.
Dört bir tarafı lâlelerle, erguvanlarla ve asırlık ağaçlarla çevrili Emirgan Korusu, kendinizi masallar diyarında gibi hissedeceğiniz bir yer. Nergis çiçekleri de bu şahane manzarayı taçlandıran en önemli detaylardan.
Beyazlar pembelere, sarılar morlara karışıyor burada. Gözleriniz yaşadı! Tabii çiçeklerin mest eden kokusuyla kendinizden geçeceğinizi söylemeye gerek yok.
Lalelerin arasında kaybolacak, doğayı ve tarihi buluşturan köşklerde geçmişe yolculuk yapacaksınız. Boğaz’ın benzersiz güzelliğine meftun olacaksınız.
Bu güzellikleri görünce –deyim yerindeyse- insanın nutku tutuluyor. Buraya önceden gittiyseniz bize hak verdiğinizden eminiz.
Korunun en güzel yeri, -çok kalabalık olmasına rağmen- Meydan İstanbul. Ortada bulunan göl ve içindeki ördekler sizi sizden alacak!
Yeşilçam filmlerinin birçok sahnesi de burada çekilmiş. Özel kesim ağaçlar ve çimler, hele ağaçlara işlenen özel motifler çok ilginizi çekecek. Öyle güzel görünüyorlar ki fotoğraf çekmeden durmanız imkânsız.
İki köprüye de hâkim bir manzaraya sahip olan Emirgan Korusu, Boğaz’ı panoramik açıdan seyretme imkânı tanıyor. Size de burada, paha biçilmez hatıralarınıza yenilerini eklemek düşüyor.
Emirgan Korusu Tarihi
O kişi de, Revan Kalesi’nin kumandanı Emir Mirgünoğlu. Emir Güne Han veya Yusuf Paşa olarak da biliniyor.
Kuşatma fetih ile neticelendikten sonra IV. Murat, esir aldığı Emir Mirgünoğlu’nu serbest bırakmış. Kendisinin bu bölgede oturmasına izin vermiş.
Bu olaydan sonra bölgenin ismi Emirgüne Bahçesi olmuş. Sonra Mirgün diye anılmaya başlanan yöre, nihayet ‘Emirgan’ olarak tanınmış.
Önceden buraya kayıklarla geliniyormuş. Arazi 17. Yüzyılda birçok defa el değiştirmiş. Bir süre sonra , Mısır’da Hidiv yani başvezir olan İsmail Paşa’ya tevdî edilmiş. Paşanın zamanında arazi çok değer kazanmış ve üç tarihi köşk o dönemde, 1871-1878 yılları arasında yaptırılmış.
İsmail Paşa vefat edince Satvet Lütfi Tozan’a intikal eden arazi, 1940 senesinde dönemin belediye başkanı tarafından kamulaştırılmış.
Bunun ardından halk parkı birkaç yıl mesire yeri olarak kullanmış. 1943 yılında belediye tarafından bir düzenleme yapılarak Emirgan Korusu herkese açık hâle getirilmiş.
2006’dan bu yana her yılın Nisan ayında burası Lale Festivali ile şenlenmeye devam ediyor. Doğanın kış uykusundan gözlerini açtığı, ilkbaharın tüm neşesiyle geldiği bu aylarda Emirgan Korusu’nun büyüleyici manzarasını kaçırmamak gerek!
Emirgan Korusu Giriş Ücreti 2022
İyi haber, koruya giriş için ücret talep edilmiyor. Yeme-içme hariç tabii. Bir de özel aracıyla gelenler için otopark ücreti var, 0-2 saat için 10 TL.
2-4 saatlik park ücreti 20 TL, 4 saatin üzerindeki park süresi ise 40 TL. Aman park fişini kaybetmeyin yoksa yine 40 TL ödemek durumunda kalırsınız. Otopark yaklaşık 400 araç kapasitesine sahip. Yer bulmak biraz sıkıntı.
Otopark İspark bünyesinde hizmet veriyor. Kış sezonunda 7 TL alınıyor. Otoparkı tercih etmek zorunda değilsiniz. Arabanızı sahili dik kesen yol kenarındaki bir yere de park edebilirsiniz.
Tabii hafta sonları veya Lale Festivali süresince özel aracınızla gelmenizi tavsiye etmeyiz. Çünkü yer bulmak imkânsız gibi bir şey.
Emirgan Korusu Ziyaret Saatleri 2022
Koru, haftanın her günü ziyaret edilebiliyor. Kapılarını 07:00 saatinde açıyor. 23:00 saatine kadar açık. Beyaz Köşk, Pembe Köşk ve Sarı Köşk 09:00 saatinde açılıyor, koru kapanana kadar hizmet veriyor.
Mekânlar dışında orman aydınlatması yok. Havanın kararmaya başladığını görünce zaten yavaş yavaş terk edersiniz.
Emirgan Korusu’na Ne Zaman Gidilir?
Burası İstanbul’un en nadide bahçelerinden. Söylediğimiz gibi, korunun en güzel zamanı ilkbahar mevsimi. Özellikle de Lale Festivali’nin gerçekleştirildiği Nisan ayı.
Ama elbette her mevsim gidilir. Karlar altında da çok güzel, sonbahar pastoral tonlarını sergilerken de… Yazın kavurucu sıcaklarında da gelebilirsiniz mesela. Ulu ağaçların gölgesi serinletir sizi.
Emirgan Korusu’nda Neler Var?
Birazdan ayrıntılı bilgi vereceğiz ama kısaca şöyle sıralayabiliriz:
- Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olmak üzere üç tarihi köşk bulunuyor. Bu köşklerde kafe ve restoranlar hizmet veriyor. Köşkler İBB’ye bağlı olarak faaliyet gösteriyor.
- Ayrıca koruda çocuk oyun alanları, basketbol sahaları, birbirinden konforlu çardaklar, piknik alanları
- Lale motifli görseller, yazılar, heykeller, renklendirilmiş ağaçlar, sanat çalışmaları ve tarihi çeşmeler de korunun farklı noktalarına renk katıyor.
- İstanbul Lale Müzesi olarak bilinen bir sergi alanı var. Burası araştırma merkezine, fotoğraf sergi salonuna, süreli sergi salonlarına, açık sergi alanlarına, konferans, toplantı ve uygulamalı eğitim mekânlarına ev sahipliği yapıyor.
- Çiçek satış noktası mevcut. Korunun tepe noktasında, otoparkın karşısında bulabilirsiniz bahçe Market’i.
- Yürüyüş ve koşu parkurlarının da yer aldığı Emirgan Korusu’nda boğaz manzaralı teras ve harika fotoğraf çekim noktaları (yapay stantlar) var.
- Tüm bunlara ek olarak koruya renk katan güzel bir göl manzarasından da söz edebiliriz. Tepeye çıktığınız zaman sizi su göletleri ve su aynaları karşılayacak. Göletlerin süngerimsi taşlardan yapılan küçük birkaç mağarası Burada yüzen ördekler göl manzarasına ayrı bir güzellik katıyor.
- Öte yandan korunun yapay şelalesi Özellikle çocuklar bu şelalenin manzarasına bayılıyor.
- Yapay göletlerin ve şelalelerin yanı sıra koruda bir süs havuzu mevcut.
- Aynı zamanda korunun bitki örtüsü oldukça zengin. Ihlamur, söğüt, köknar, selvi, kızılçam ve şemsiye çamı gibi ağaçlar korunun her yanını sarmış durumda. Hepsi bu kadar değil. 120’den fazla ağaç türünü barındıran koru, yeşillikler hazinesi âdeta. Ağlayan çam, Halep çamı, Veymut çamı, konik ladinler, mavi ladinler, Avrupa ladini, Japon kadife çamı, Fıstık çamı, sahil çamı da burada görebileceğiniz ağaçlardan.
- İstanbul’un oksijen kaynağı olan Emirgan Parkı, bünyesinde Himalaya, mavi atlas, Lübnan sedirlerine de yer veriyor. Londra çamları, dişbudak, kayın, salkım söğüt, sabunağacı, Macar meşesi de bunlara eşlik ediyor. Bir de burada kolorado gümüşi köknarı diye bir ağaç türüne rastlanıyor. Bu, İstanbul koru ve parklarında pek görülmeyen bir ağaç çeşidi.
- Kaymakağacı, Çin mabet ağacı, sahil sekoyası, Kaliforniya su sediri, kafur ağacı da burada görebileceğiniz ender bitki türlerinden.
Emirgan Korusu Lale Müzesi
Kendi hâlinde, küçük, mütevazi bir yer burası. Fakat oldukça hoş bir dizaynı var.
Osmanlı döneminde burası at ahırıymış, restorasyon çalışmasıyla müze olmuş.
Dünyadaki en büyük lale müzesi olma özelliğine sahip bu müze, laleleri Türkiye genelinde tanıtmayı ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Türkiye’de bu müzenin başka örneği yok.
2015 yılında hayata geçirilen müze, lalelerin kültürel varlığına katkı sağlamayı hedefliyor.
1500 metrekarelik bir alanı kaplayan müzenin sergi salonlarında birbirinden ilginç şeyler var. Örneğin lale ayıklamak için kullanılan elekler, lale dikiminde kullanılan sabanlar bunlardan biri.
Ayrıca el yazması bir tezgâh var ve üzerinde lale motifleri göze çarpıyor. Yine lale motifleriyle bezenmiş padişah kaftanı, özel kurutulmuş laleler de burada sergileniyor.
Lale motifli endil ve oyalar, savaş âletleri de müzede görebileceğiniz diğer eşyalardan. Çeşitli eşyalara motif olan lalenin birbirinden özel figürleri farklı taşlarda ve kaplarda da kendine yer buluyor.
Çini, ahşap, metal, tekstil eserleri taşıdıkları lale motifleriyle müzenin koleksiyonunu zenginleştiriyor.
İki sergi salonu var. Salonlardan birinde, lale türlerinin gösterildiği büyük bir platform mevcut. Burada lalelerin çeşitlerine ve renklerine göre Latince ve Türkçe isimleri yazıyor.
Platformun karşısında ise lalenin küçücük bir soğan iken, nasıl harika bir çiçek olduğunu ortaya koyan maketler var. Yine lalelerin gelişim safhasıyla ilgili bilgilendirici nitelikte duvar yazıları mevcut.
Müzenin çıkışında bir anı defteri var. Dilerseniz oraya da birkaç satır yazıp ziyaretçilere hatıra bırakabilirsiniz.
Lale Müzesi’nde Neler Yapılır?
Burası lalelerin büyülü dünyasına adım atacağınız bir yer, korunun gözbebeği. Yapabileceklerinizi şöyle listeleyebiliriz:
- Orta Asya’dan beri kültürümüzde yer edinen lale çiçeğiyle ilgili hiç bilmediğiniz şeyleri burada öğreneceksiniz. Lalelerin yetişme evrelerine 3 boyutlu lale sergisiyle tanıklık edebilirsiniz. Lalelerin hangi alanlarda kullanıldığına yönelik bilgi edinebilirsiniz.
- Öte yandan müze, dijital ortamda ebru yapmanıza ve bunu basılı formatta almanıza imkân tanıyor.
- Müzeden lale temalı hediyelikler de alabilirsiniz.
- Diğer taraftan, Kasım-Aralık aylarında çocuklar, kendilerine ayrılan özel bir alanda lale soğanları dikebiliyor. Her soğanın yanında, onu diken çocuğun isminin yazılı olduğu bir tabela bulunuyor. Bahara kadar bu laleler büyüyor. Bahar gelince de çocuklar burayı ziyaret edip kendi diktikleri laleleri görüyorlar.
Lale Müzesi Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti 2022
Müze Pazartesi günü ve özel günlerde kapalı. Onun haricinde her gün açık, çalışma saatleri 10:00-18:00.
Müzeye giriş ise 5 TL. Katkı olsun diye küçük de olsa bir şeyler almayı unutmayın.
Emirgan Korusu Köşkleri
Pembe, Beyaz ve Sarı Köşk’ün Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından inşa ettirildiğini söylemiştik. Beltur A.Ş bünyesinde kafeterya&restoran olarak hizmet veren bu köşkler, Boğaz manzarası eşliğinde yeme-içme keyfi sunuyor. Fiyatlar da gayet uygun.
Lale Festivali boyunca her üç köşk de açık. Fakat senenin geri kalanında kahvaltı ve yemek servisi için yalnızca Sarı Köşk hizmet veriyor. Diğer köşkler düğün, özel davet ve benzeri organizasyonların düzenlenmesinde kullanılıyor.
Bu köşklerde açık büfe kahvaltı ve serpme kahvaltı yapılabiliyor. Pembe Köşk’te ise yalnızca serpme kahvaltı servisi var.
Emirgan Korusu Beyaz Köşk
Diğer iki ahşap köşkün aksine burası Kagir bir mimariye sahip. Korunun zirvesine doğru yol alırken selamlayacak sizi.
İsmail Paşa, 1882’ye kadar burada kalmış. 1930 yılına dek Hidiv ailesine ait olan köşk, kamulaştırıldıktan sonra Beltur tarafından işletilmeye başlandı.
Korunun bitki çeşitliliği ve botanik düzenleme açısından en güzel yeri burası. Bahar gelince çiçeklenen ağaçlar buraya farklı bir atmosfer kazandırıyor.
Otoparkı var fakat yalnızca festival döneminde halka açık. Festival günleri dışında gelirseniz otomobilinizi büyük otoparka bırakmanız ve 5 dk yürümeniz gerek.
Telefon: 0212 229 5038
Emirgan Korusu Sarı Köşk
Osmanlı devlet yöneticilerinin kullandığı bu köşkün odaları sofa etrafında sıralanmış. Alt katta mutfak, hol ve 4 oda mevcut. Bir de bodrum katı var. Üst katta ise 3 oda 1 salon bulunuyor. Köşkün yanında da küçük bir şelale göz kamaştırıyor.
Dinlenme, piknik ve av gibi amaçlarla kullanılan köşk, Turing tarafından da bir süre işletilmiş. 1996-97 yıllarında İstanbul Belediyesi burayı restore etmiş. Böylece köşk, Beltur A.Ş işletmelerine dâhil olmuş. Burada yalnız kahvaltı değil, öğle ve akşam yemekleri için de hizmet veriliyor.
Köşk Boğaz’ı çok yukarıdan görüyor. İstanbul’u ayaklarınızın altına seriyor. Harikulâde bahçesi ve havuzu ile ressam tablolarından çıkmış gibi bir görünümü var desek abartmış olmayız herhalde.
Kuş evini andıran görüntüsüyle süsleme sanatının hayranlık uyandıran örneklerinden biri. İç tavanında yağlı boya figürleri ve çiçek motifleri dikkat çekiyor. Çokgen, baklava, yıldız, üçgen ve zikzak türü geometrik ompozisyonlar ağırlıkta. Natüralistçiçek motifleriyle bezenmiş köşkün yüksek tavanlarında zengin kalem işçiliği görülüyor.
Mimari detayları bir yana bırakalım, Emirgan Korusu manzara keyfinin en iyi yaşanacağı yer burası.
- Telefon: 0212 229 5037 -0212 229 3668
- Yorumlarına buradan
Emirgan Korusu Pembe Köşk
Ahşap kaplamalarıyla dikkat çeken köşk sardunya pembesi rengiyle beğeni topluyor. Nişan ve düğün gibi organizasyonlara da ev sahipliği yapan köşkün 3 girişi var: Personel kapısı, ön kapı ve protokol kapısı.
Salonu oldukça geniş. Burada yer alan iki oda salona açılıyor. Geniş bir merdivenle ikinci kata çıkıyorsunuz. Burada da büyük bir salon var. 9 odanın bulunduğu bu katta, odalardan ikisi sandık odası olarak düzenlenmiş.
Mısır Hidivi olan Abbas Hilmi Paşa döneminde, önemli şahsiyetleri ağırlamak için de kullanılmış olan köşk, 1995 yılında belediyeye devredilmiş. İnce işçiliğine ve tarihi değerine uygun bir şekilde bakımdan geçirilmiş.
Telefon: 0212 229 3668-0212 277 76 58
Emirgan Korusu’nda Neler Yapılır?
Üç kelimeyle özetleyecek olursak: Doğanın tadı çıkarılır! Şöyle ki:
- Koruda uzun uzun yürüyüş yapabilir, bu sırada göl ve yeşilliklerin sunduğu manzarayı izleyebilirsiniz. Doğanın sesine kulak verebilirsiniz. Şelalelerin, lalelerin, ağaçların ve çiçeklerin mükemmel uyumuna tanık olabilir, ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Yürüyüş yaparken yanınızda çocuğunuz olacaksa pusetsiz yola çıkmamanızı öneririz.
- Lale Müzesi’ni gezebilir, laleler hakkında ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.
- Dilerseniz parkurlarda koşabilir, spor yapabilirsiniz. Ciğerlerinizi tertemiz havayla doldururken bolca kalori yakarsınız. 😂
- İp atlamak, top oynamak, kaykay, scooter, bisiklete binmek gibi çeşitli aktiviteler gerçekleştirebilirsiniz.
- Koruyu mesken tutan papağanları, tatlı bülbülleri ve sincapları gözlemleyebilirsiniz. Özellikle sincapların daldan dala atlamasına şahit olmak bambaşka bir keyif. Çiçeklerin üzerinde arılara, kelebeklere rastlayabilirsiniz. Yine korudaki göletlerde siyah ve beyaz kuğulara, ördeklere denk gelebilirsiniz. Dilerseniz ördekleri minik ekmek parçalarıyla besleyebilirsiniz.
- Gölet üzerine kurulu mini köprüde yürümeyi ihmâl etmeyin.
- İsterseniz gelmeden sandviç ve kitabınızı hazırlayın, su göletinin yanında oturarak keyif çatın. Gölün manzarasına şöyle bir bakıp geçmek olmaz neticede. Uzun uzun seyre dalmak, berrak suyun sesini dinlemek lâzım. Biyolojik Gölet’te kurbağalara, kaplumbağalara ve Japon balıklarına da rastlamanız mümkün.
- Koruda bulunan küçük çiçekçiyi gezebilir, fidanlar ve saksı çiçekleri alabilirsiniz. Bahçe Market’ten orkide, zambak, leylak, yasemin, karanfil, sümbül, lale gibi pek çok çiçek çeşidini uygun fiyata satın almanız mümkün.
- Çimlerden yapılmış figürleri inceleyebilirsiniz. Çim piyano, çimden yapılmış gitar çalan adam gibi enteresan şeyler var.
- Doğayla iç içe kahvaltı keyfi yaşayabilirsiniz. Hafta sonu gelirseniz açık büfe kahvaltıdan yararlanabilirsiniz.
- Günün ilerleyen saatlerinde Boğaz manzarasını izlerken nefis bir yemek yiyebilirsiniz. Yahut sıcacık kahvenizi veya çayınızı yudumlarken manzarayla hemhâl olabilirsiniz. 🙂
- Parktaki bahçelerde gezinirken çok güzel fotoğraflar çekebilir, İstanbul’un cennetini objektifinize yansıtabilirsiniz.
- Burası sevgiliyle gidilecek yerler arasında da ilk sıralarda. El ele romantik bir yürüyüş, sonrasında harika bir yemek… Hayali bile güzelse hayalde kalmasın!
- Koruda piknik yapmak da mümkün. Fakat semaver veya mangal yakmak yasak. Sonuçta doğanın büyüsünü bozmamak gerek. Ancak her yerde olduğu gibi burada da ‘yasaklar çiğnenmek içindir’ felsefesini benimseyen ziyaretçiler var maalesef. Neyse Yanınızda getirdiğiniz yiyeceklerle ağaçların altında piknik yapabilirsiniz.
- Lale Festivali’ne denk gelirseniz doyumsuz renk cümbüşünü izleyebilirsiniz. Etrafı saran rengârenk çiçekleri fotoğraflayabilirsiniz.
- Çocuklarınızla oyun parkı içerisinde doyasıya eğlenebilirsiniz. Parklardan bazıları 6 yaş ve üzeri için tasarlanmış, bazıları ise daha küçük yaş gruplarına hitap ediyor. Sahil yolunun önünde büyük çocuk parkı var.
Tırmanma alanları, çeşitli oyuncaklar, macera parkuru, örümcekli park (tahta park), dev kaydıraklar var.
Kaydırağın alt tarafında, çıkışa doğru en tepede sol tarafta bir teleferik mevcut. Çocuğunuzu teleferiğe de bindirin mutlaka. Balonlar ve sincaplar da çocuklarınızın çok ilgisini çekecek. Korunun içindeki park köşklere ve piknik alanlarına yakın. Siz keyif yaparken gönül rahatlığıyla çocuğunuzu parka bırakabilirsiniz.
Emirgan Korusu Piknik
Reşitpaşa yönünde bulunan kapıdan giriş yaparak piknik alanına ulaşabilirsiniz.
Gelmeden çayınızı termosa doldurup, malzemelerinizi yanınıza alarak , yemyeşil bir ortamda piknik yapmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Dediğimiz gibi burada ateş yakılamıyor. Botanik çalışmaların ve değerli ağaçların muhafazasına özen gösteriliyor haklı olarak.
Neyse, masalı banklardan birine oturup kuş cıvıltılarını dinlerken çayınızı yudumlayabilir, bir şeyler atıştırabilirsiniz. Çocuk oyun alanları da piknik alanına çok yakın. Tahta piknik masalarında hafta sonu yer bulamayabilirsiniz. Bu nedenle erken gelip yer kapmanız önerilir. Fakat kapamazsanız problem yok çünkü İstanbul’un bu nâdide korusu yemyeşil çimlerden geçilmiyor!
Korunun üst taraflarına doğru ilerlerseniz kendinize uygun, sessiz-sakin bir köşe muhakkak bulursunuz. Sonra örtünüzü çimlerin üzerine serip mis gibi Boğaz ve orman havası eşliğinde piknik yapmaya başlayabilirsiniz. Hatta piknikten sonra çimlere uzanarak biraz kestirirsiniz belki… 🙂
Şansınız varsa piknik sırasında sincaplara denk gelebilirsiniz. Ağaçtan ağaca atlayarak eğlenceli bir görsel şov sunan bu sincaplar, Emirgan Korusu’nun en sevimli sakinleri…
Bu arada çimlere çıplak ayaklarınızla basmayı, yalınayak yürümeyi unutmayın. Hele çocuklarınızla geldiyseniz onlar da çıplak ayakla koşuşturmalı, toprağa basmak iyi gelir, pozitif enerji verir. 🙂
Hayatımız dört duvarlar arasında geçiyor, ayaklarımız betonlara hapsolmaktan bıktı. Şimdi vakit, toprakla buluşma vakti azizim… 😂 Gönül çimen ister gezilecek yerler bahane, Emirgan Korusu şahane! 👏
Emirgan Korusu Fotoğraf Çekimi
Burada yorulana kadar fotoğraf çekeceğinizi düşünüyoruz. Bizce yanınıza powerbank falan alın. 😊 Korunun içerisine serpiştirilmiş çeşitli temalarla âdeta bir set hazırlamışlar fotoğrafçılara. İnsan neyi çeksem diye şaşırıyor… Kumaş güllerle hazırlanan, taa elin Afrikalarını İstanbullara getiren flamingolar da fotoğraflamanız gerekenlerden.
Fotoğraf çekimi için ücret alınmıyor. Koruya hiç gitmemiş olanlara hava atmak, takipçilerinizi imrendirmek, şöyle Instagram profilinize renk katmak için, bol bol çekin! Reklam sloganı gibi mi oldu ne? Reklam demişken hemen kısa bir reklam arasına girelim.
Emirgan Korusu’ndan da bahsettiğimiz, daha onun gibi yaklaşık 70 mekânı anlattığımız bir yazımız mevcut: Tanıştıralım, kendisi İstanbul’da fotoğraf çekilecek yerler olur. Oraya da teşrif ederseniz seviniriz.
Mini akar göleti, içerisinde yaşayan tatlı su balıklarını da fotoğraflayın. Tabii gölü çekerken etrafındaki rengârenk lâleleri de kadraja alın. Göletin üzerindeki mini köprüyü de fotoğraf karelerinize dâhil edin. Pek çok gelin-damat genellikle burada poz veriyor.
Göletin yanında bulunan masal demirleri, bambaşka bir dünyada gibi gösterecek sizi. Şöyle sevgiliyle bir poz verip, Instagram ve Facebook’a falan atıp kıskananları çatlatmak için kaçırılmayacak fırsat! 😂
Emirgan Korusu Fotoğraf Çekilecek Yerler
Önerilerimiz daha bitmedi! Burada çekeceğiniz fotoğraflarla Instagram ve Twitter’da fırtınalar estireceksiniz. Fotoğraflarınızı mümkün olduğunca geniş açıyla çekin. Emirgan Korusu manzarası size kartpostallık görüntüler sunacak, kıymetini bilin…
Boğaza yakın kısımlarda da harika açılar yakalayabilirsiniz. Ağaçların arasından kendini gösteren deniz manzarası Instagram’ınızı sallayacak.
Biraz yukarılara doğru devam edin, korunun deniz manzarasını da fotoğraflayın. Koruda başka mini göletler ve şelaleler var, onlar da fotoğraf arşivinizde bulunsun ki her gördükçe içiniz huzurla dolsun. Elbette tarihi köşkleri çekmeden olmaz!
Solucanlı büyük saksıyı, yapay şelaleleri, süs havuzunu, sincap ve lale heykellerini de fotoğraflayın. Geyik ve yunus heykellerini, Sarı Köşk’ün üst tarafındaki sarmaşıklı piyanoyu da unutmayın. Korunun değişik yerlerinde bulunan Osmanlı çeşmeleri de fotoğraflarınızda mükemmel bir detay olarak kalmalı.
Biyolojik göleti üzerindeki kuş yuvalı heykellerle beraber çekin. Kuğu heykelini ve Beyaz Köşk’ün yanında yer alan kırmızı desenli ağacı da es geçmeyin.
Sepetli kız heykeli, Sarı Köşk’ün üstündeki Şeflik Binası, ördekler ve kuğuların olduğu her yer fotoğraf kareleriniz için harika bir fon oluşturacak.
Tabii ki korunun esas albenisi Lale Festivali. O dönemde buraya gelip, lalelerin arasında olağanüstü güzelliğe sahip kareler elde edebilirsiniz.
Ağaçlara yuva yapan, kimi zaman çimenlerin üzerinde gezinen sincapları, dalların üzerine tünemiş kuşları; kaplumbağaları, balıkları ve diğer envâiçeşit canlıları da fotoğraflamalısınız.
Emirgan Korusu Lale Festivali
İstanbul’un her parkı ve bahçesinde kutlanıyor olsa da, festivalin –tabiri caizse- amiral gemisi onların hiçbiri değil, Emirgan Korusu!
Festival için Emirgan Korusu’nda ve İstanbul’un pek çok noktasında lale soğanları dikiliyor. Köylülerin yetiştirdiği bu lale soğanları, böylece onlara ek gelir sağlıyor. Detaylı bilgiyi İstanbul Lale Vakfı’nın resmi sitesinden alabilirsiniz.
Emirgan Lale Festivali genellikle 1 Nisan’da başlıyor, 30 Nisan’a kadar sürüyor. Bu festival sırasında ortalama 190 türde 3 milyona yakın lale sergileniyor. Meydanlar, sokaklar, her taraf renk renk lalelerle süsleniyor.
Büyük Çamlıca Korusu, Fethi Paşa Korusu, Kadıköy 60. Yıl Parkı, Göztepe Gül Bahçesi de festivalin en özel anlarına sahne oluyor. Soğanlı Bitkiler Parkı ve Taksim ile Sultanahmet Meydanları da bunlar arasında.
Öte yandan bu etkinlik boyunca çeşitli müzik gruplarına da rastlamak mümkün. Festival boyunca çeşitli kültür-sanat etkinlikleri düzenleniyor. Yine gösteriler, müzik dinletileri, lale heykel sergileri, resim ve fotoğraf sergileri, eğlenceli yarışmalar da gerçekleştiriliyor.
Ebru ve kaligrafi sanatçılarının, ressamların en güzel eserleri beğeniye arz ediliyor. Cam üfleme gibi sanat dallarında çok özel sergiler oluyor. Lale temalı performanslar, birbirinden güzel tablolar sergileniyor. Bazı sanatçılar tablolarını satışa çıkarıyor.
Lale Heykelleri Sergisi ise bir çiçeğin sanatı nasıl etkileyebileceğini gözler önüne seriyor. Ruhunuza dokunacak bu serginin yanı sıra, Lale Festivali Kronolojik Fotoğraf Sergisi’ni de gezmelisiniz. Burada lalelerin gelişimine tanıklık edebilirsiniz.
İSMEK öğretmenleri ve öğrencileri tarafından gerçekleştirilen cam süsleme ve işleme çalışmaları da büyük ilgi görüyor. Farklı türdeki camlar ateşte eritilip rengârenk lalelere dönüştürülüyor. Bu da ziyaretçilere paha biçilmez bir seyir keyfi sunuyor. Dilerseniz kendinize özel camdan lale yaptırarak satın alabilirsiniz.
Yarışma demiştik. Örneğin En Güzel Lale Yarışması yapılıyor. Kimler daha güzel lale fotoğrafı çekerse onlara ödül veriliyor. Amatör ve profesyonel fotoğrafçıların katılımıyla gerçekleştirilen bu yarışmaya ülkemizdeki diğer şehirlerden de yoğun rağbet gösteriliyor.
Peyzaj mimarları tarafından canlı sanat eserine dönüştürülen laleler, güzelliğiyle insanın ağzını açık bırakıyor. Gel de poz poz çekme bunları!
En güzel desenler, en güzel laleler, en özel renklerini kuşanarak Emirgan Korusu’nda arz-ı endam ediyor. Korunun daha sakin olduğu erken saatlerde gelin ki göz dolduran peyzajların fotoğraflarını rahat rahat çekebilesiniz. Köşkler tıklım tıklım olacağı için günün ilerleyen saatlerinde rahatça gezme imkânı bulamayabilirsiniz.
Yürüyüş yollarında, lalelerin arasında koşmayı unutmayın. Lale nehrinde yüzen kuğulardan, uçsuz bucaksız lale bahçelerinden, şelaleli göletten gözlerinizi alamayacaksınız.
Yine festival günleri boyunca Beyaz Köşk’te canlı müzik performansları oluyor. Lale bahçelerinin ortasında, havuz manzarası, su ve kuş sesleri eşliğinde eski İstanbul şarkılarıyla kulaklarınızın pası silinecek! Eğlencenin dibine vuracak, kendinizi müziğin ritmine kaptırıp coşacaksınız.
Bu arada festival sırasında canlı lale satışı yapılıyor, lale temalı ürünler de beğeniye sunuluyor. Lale soğanları, lale tohumları ve renk renk laleler alabilir, evinizi-ofisinizi bunlarla şenlendirebilirsiniz.
Tabii lale Festivali’ne katılıp da sevdiklerinize lale hediye etmemek olmaz. Onlara böyle güzel bir hediye takdim edebilmek için hangi rengin nasıl bir anlamı var bilmeniz gerek. Hele de sevgiliyle romantizm söz konusuysa…
Lale Festivali’nde Hangi Renk Ne Anlama Geliyor?
Lale; edebiyatta, sanatta, mimaride kendine geniş yer bulan bir çiçek. Tasavvufta lalenin ilahi aşkı temsil ettiği söyleniyor. Edirne’de bulunan Selimiye Camii’ndeki ters lale figürünü duymuşsunuzdur. Şiirlere, efsanelere konu olan lalelerin göz alıcı güzelliği her yıl bu festivalde herkesi hayran bırakıyor.
Festivallerde kimi zaman ithal laleler kullanılıyor, bazen de yerli laleler boy gösteriyor. Mesela geçtiğimiz yıllarda Konya bahçelerinden gelen laleler kullanıldı.
Sanat motiflerini tezyin eden laleler, Türklük sembolü olarak kabul ediliyor. Osmanlı devletinin gösterişli, şa’şalı zamanı Lale Devri olarak anılmış.
Asaleti, zarafeti temsil eden bu çiçek, bakın renkleriyle bize neler anlatıyor?
- Kırmızı Lale: Efsaneye göre Ferhat, Şirin’e öyle âşık oluyor ki, artık en sonunda dayanamayıp kendini çöllere vuruyor. Gözyaşları içinde yürüyor, yürüyor… Her bir damla, yere düştükten sonra kırmızı lale oluveriyor. Bu nedenle kırmızı laleler sonsuz aşkı simgeliyor. Tutku ve ölümsüz sevginin rengi olduğu için, ailenize ve arkadaşlarınıza vermeniz doğru olmayabilir. Ama sevgiliyle arayı düzeltmek veya biraz romantizmin doruklarında gezinmek için biçilmiş kaftan. 😂
- Pembe Lale: Hazır aile, arkadaş falan demişken, işte onlar için gayet uygun bir hediye! Huzur, sükûnet, şefkat, merhamet ve sadakat timsali. Özellikle ebrûlî pembeler daha fazla tercih ediliyor.
- Sarı Lale: Çocukluğumuzun şarkısı, ‘sana sarı laleler aldım çiçek pazarından’… Sıcaklığı, samimiyeti ifade ediyor bu güzel çiçekler. Ama bir taraftan da umutsuz bir aşkı temsil ediyor. Platonik âşık olanlar veya sevgiliyle bir ayrılıp bir barışanlar tarafından tercih edilebilir mesela. ‘Seni sana rağmen, her şeye rağmen karşılıksız da olsa hâlâ seviyorum.’ Şeklinde subliminal bir mesaj verirsiniz. 😂
- Beyaz Lale: Temizliğin, saflığın, mâsumiyetin sembolü beyaz laleler. Çıkarsız duyguları ifade ediyor. Af dileme anlamına da geliyor. Bundan dolayı özür çiçeği amacıyla da tercih ediliyor.
Emirgan Korusu Çiçek Festivali
Ona da katılmak nasip olmadı diyelim. Olsun. Sonuçta burası doğanın kalbi. Her mevsim kırmızısıyla, sarısıyla, yeşiliyle, göletlerinin mavisiyle güzelliğinden hiçbir şey kaybetmiyor ki…
Emirgan Korusu Düğün ve Diğer Etkinlikler
Özel gün kutlamalarınızı bu tarihi köşklerde yapmak için Beltur yetkilileriyle iletişime geçmeniz gerekiyor.
Köşkler kokteyl hizmeti de veriyor. Organizasyonlarda davetli kapasitesi köşke göre farklılık gösteriyor.
Örneğin Beyaz Köşk’ün kapalı alanında kışın ortalama 100 kişi kapasite, yazın 350 kişi konuk edilebiliyor. Burası kötü hava şartlarında kullanılmak üzere hazır bekletiliyor.
Kolonsuz yapısından dolayı küçük olması dezavantaj oluşturmuyor, ferah bir atmosferi var. Köşkün açık alanında ortalama 1.000 kişi ağırlanabiliyor. Burası daha kalabalık organizasyonlarda tercih ediliyor. Geniş bir dans pisti mevcut. Düğününüz havuz başında olsun isterseniz buraya bayılacaksınız.
Beyaz Köşk’te aynı gün birden fazla düğün olmuyor. Köşk sadece bir çifte tahsis ediliyor . Böylece bütün ekip sizinle ilgileniyor ve kendinizi çok özel hissettiriyor.
Kına gecelerinde açık büfe ve kokteyl seçenekleri sunuyorlar. Alkol servisi yok, Beltur işletmesine ait tüm mekânlar için bu geçerli.
Davetlilerinize hangi lezzetlerin sunulacağını belirledikten sonra, bunları önceden tatma imkânınız da var. Düğüne bir hafta kala mekâna gidip, menünüzde bulunan yemekleri tadabiliyorsunuz.
Emirgan Korusu Düğün Fiyatları 2022
Fiyatlar menü ve süsleme gibi talep edeceğiniz ek hizmetlere göre değişiyor. Bu nedenle en sağlıklı bilgiyi Beltur’dan alabilirsiniz.
Genel itibariyle şunu söyleyebiliriz, Beyaz Köşk’te yemekli menü fiyatları 130 – 165 TL arası. (Kişi başı.)
Dolayısıyla yaklaşık ne kadar ödeyeceğinizi bulmak için davetli sayısını kişi başı tutar ile çarpabilirsiniz.
Ana yemek tercihinizi kırmızı et değil de beyaz etten yana kullanırsanız maliyet daha uyguna gelebilir. Pasta kesimi de menü fiyatına dâhil. Seremoni sırasında maket pasta kullanılıyor.
Fiyatlar dönemden döneme değişmese de hafta sonları minimum kota limiti var. Organizasyon yapabilmek için belli sayıda davetliniz olmalı. Zaten onlar sizin bildirdiğiniz davetli sayısı kadar değil, %5 oranında fazla hazırlık yapacaklar. Belki sürpriz misafirleriniz olur diye.
Taksitli ödeme yapma fırsatı var. Detaylı bilgi için yukarıda köşklerin telefon numaralarını paylaşmıştık. Bunların yanı sıra 444 66 44 numaralı hattı da kullanabilirsiniz.
Emirgan Korusu Yeme-İçme
Fiyatlar köşklere göre değişiyor. Buna göre Emirgan Korusu kahvaltı fiyatları 2022 itibariyle şu şekilde:
- Sarı Köşk’te Emirgan Korusu Kahvaltı Fiyatları: Burada kahvaltı servisi 09:00 ile 13:00 arasında. Saat 14:00 sonrası restoran konseptine geçiliyor. Açık büfe kahvaltı için 58 TL gibi bir ücret ödemeniz gerekirken, serpme kahvaltı ise 42 TL’den fiyatlandırılıyor. 2 kişilik mega kahvaltı tabağı ise 149 TL. Sıcak başlangıçlar 24, mezeler 18, çorbalar 14 TL’den başlıyor.
- Pembe Köşk’te Emirgan Korusu Kahvaltı Fiyatları: Burada kahvaltı servisi 09:00-14:00 arası. Yalnız açık kahvaltı yok. Serpme kahvaltı isterseniz 32 TL ödemeniz gerekiyor. Yolunuz oralara düşerse ve Balıkesir’de ne yenir? Diye düşünmeye başlarsanız bilin ki Edremit ilçesinin de bir Pembe Köşk’ü var. Hazır yeri gelmişken Balıkesir gezilecek yerler ve Balıkesir plajları yazılarımızı da hatırlatalım, arada kaynamasın. 😊
- Beyaz Köşk’te Emirgan Korusu Kahvaltı Fiyatları: Açık büfe kahvaltısı 42, serpme kahvaltı da 32 TL’den ücretlendiriliyor. Kahvaltı saatleri dışında yemek servisi var. Atıştırmalıklar, ana yemekler; menü zengin. Size Emirgan Korusu’nda ne yenir? Diye uzun uzun düşünme fırsatı tanımayacak kadar! 🙂
Bunların yanı sıra, yine Beltur’un işlettiği iki büfe mevcut. Koruda ekonomik fiyatlarla nerede yenir? Diyenler için bu büfeleri öneriyoruz. Tost, döner, simit, dilim kek, kurabiye, çay-kahve gibi çeşitli alternatiflerle yeme-içme ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
Emirgan Korusu’nda Ne Yenir?
Kahvaltı ve yemek menüleri geniş bir yelpazeye sahip. Klasik kahvaltılıkların yanı sıra kahvaltı tabaklarında acuka , jambon ve havuçlu kek gibi lezzetler de sunuluyor.
Sigara böreği, simit, haşlanmış yumurta, peynir çeşitleri, ceviz vb. tek kişilik kahvaltıyı süsleyen yiyecekler.
Serpme kahvaltıda ise biber söğüş, patates kızartması, pastırma, reçelli lor, sahanda sucuk, nutella, sahanda yumurta gibi leziz seçenekler mevcut.
Yemek olarak damak zevkinize uygun tatlar bulmakta zorlanmazsınız. Izgara çeşitlerinden zeytinyağlılara, salatalardan deniz mahsullerine uzanan iştah kabartıcı bir menü sizi bekliyor. Korunun spesiyallerinden bazıları; kızarmış dondurma, Ada Bonfile ve fıstıklı Rulo.
Daha hafif alternatifler de mevcut. Vejetaryen seçenekler var. Hafta sonları açık büfe öğle yemeği ve akşam yemeği servisi bulunuyor.
Emirgan Korusu Nerede?
İstinye ve Baltalimanı arasında bulunan Emirgan Korusu, adından da belli olduğu gibi Emirgan semtinde yer alıyor. Sakıp Sabancı Müzesi’nin üzerinde, Beşiktaş-Sarıyer Sahil yolunun kenarında çok geniş bir alana yayılmış durumda.
Koru, Emirgan Mahallesi’nin kuzeyinde, Emirgan’ın takriben %40’lık bir alanını kaplıyor. Batıda Reşitpaşa, doğuda İstanbul Boğazı ve kuzeyde İstinye ile komşu.
Açık adresi şöyle: Reşitpaşa Mah, Emirgan Sk., 34467 Sarıyer/İstanbul,
İstanbul’un Sarıyer ilçesinde, Boğaz’a nâzır bir noktada konumlanan Emirgan Korusu’na ulaşım çok kolay. Yol tarifi için tıklayın!
Emirgan Korusu Nasıl Gidilir?
Sahil yolundan Sarıyer tarafına giden bütün belediye otobüslerini kullanabilirsiniz. Bu otobüslere sahil yolu üzerindeki Bebek, Arnavutköy, Kuruçeşme gibi duraklardan, Beşiktaş veya Eminönü’nden binebilirsiniz. Emirgan durağında inip yaklaşık 5 dakika yürüyerek koruya varabilirsiniz.
Emirgan’a gelmek için kullanabileceğiniz bazı İETT hatları şöyle:
- 59RH Rumeli Hisarüstü – İstinye/Hacıosman Metro
- EL2 Emirgân – 4. Levent Metro Ring
- EL1 Emirgân – 4. Levent Metro Ring (EL1 Maslak, EL2 Baltalimanı yolundan gidiyor.)
Taksim’den gelecek olanlar şu hatları kullanabilir:
- 42T Taksim – Bahçeköy
- 40T Taksim – İstinye Dereiçi
- 40 Taksim – Sariyer
Kabataş tarafından gelecekseniz şu otobüslere binebilirsiniz:
- 22 Kabataş – İstinye Dereiçi
- 25E Kabataş – Sariyer
- 22RE Kabataş – Reşitpaşa
Bahçeköy, İstinye veya Sarıyer’den gelecekseniz 42T, 40T ve 25E yahut 40 numaralı otobüs işinizi görür.
Emirgan Korusu Ulaşım
Deniz yoluyla ulaşım sağlamak isterseniz Bebek – Emirgan, Rumeli Kavağı – Eminönü, Çengelköy – İstinye gibi şehir hatları vapurlarını kullanabilirsiniz. Anadolu Yakası’ndan gelecekseniz Anadolu Hisarı veya Çengelköy iskelesine, Avrupa Yakası’ndan ulaşım sağlayacaksanız Bebek İskelesine gidebilirsiniz.
İDO Emirgan seferleri ile de buraya ulaşabilirsiniz.
Yahut Dentur Avrasya Tekneleri’ne binebilirsiniz. Bu tekneler Milli Saraylar rotasından başlayarak Beylerbeyi – Küçüksu – Emirgan – Beşiktaş ve Kabataş arasında sefer yapıyor. Daha fazla bilgi için denturavrasya.com adresine bakabilirsiniz.
Mecidiyeköy istikametinden gelecek olanlar 29Ş Dereiçi otobüsünü kullanabilir. Zincirlikuyu yönünden gelecekseniz 40B nolu İETT otobüsüne binebilirsiniz.
Anadolu Yakası’ndan gelecekseniz Üsküdar veya Kadıköy’den motor ile Beşiktaş’a geçerek yukarıda saydığımız İETT otobüslerinden birine binebilirsiniz. İBB Şehir Hatları motorları vasıtasıyla Kanlıca’dan 5 dk içinde karşıya geçiveriyorsunuz. Kanlıca-Emirgan sefer saatleriyle ilgili bilgiyi buradan edinebilirsiniz.
Vapurla ulaşım yolunu tercih etmeniz daha iyi, gelirken Boğaz manzarasını da seyretmiş olursunuz.
Özel aracıyla gelecek olanlar önce Sarıyer veya Beşiktaş yönünden Emirgan’a varmalı. Daha sonra Sakıp Sabancı Caddesi’nden ilerleyerek soldaki tabelaların gösterdiği yönde devam etmeli.
Ya da sahil yolunu kullanmak yerine Maslak tarafından gelmeli, Katar Caddesi üzerinden koruya ulaşmalı.
Emirgan Korusu Yakınında Gezilecek Yerler
Masmavi deniz manzarası ve Boğaz’dan esen serin rüzgar Emirgan’ı kahvaltı ve gezi amacıyla tercih etmek için yeterli bir sebep. Ayrıca bu semt, her sokağında tarihi evler, denize doğru inen yokuşlar, yüzyıllara göğüs geren ağaçlar, çiçeklerle dolu bahçelerle karşılıyor sizi. Buraya gelip de huzur bulmamak mümkün değil. İstinye, Sarıyer, Tarabya ve Bebek semtlerinin gezilecek yerleri Emirgan Korusu’na çok yakın.
Korudan çıktıktan sonra yapabileceğiniz ilk şeylerden biri sahilde keyifli bir yürüyüş. Hızını alamayanlar için gezilecek pek çok yer mevcut. İşte onlardan birkaçı:
- Atatürk Arberatumu: Burası canlı bitkilerin yer aldığı bir botanik bahçesi. Arboretum ‘bitki laboratuvarı’ anlamına geliyor. Bitki bilimcileri ve doğaseverleri ağırlayan Atatürk Arboretumu, büyük bir göle ve 2 binden fazla bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Kapsamlı bilgi için Atatürk Arboretumu yazımızı inceleyebilirsiniz. Yol tarifi içinse buraya tıklayabilirsiniz.
- Emirgan Sahili: Burada pek çok cafe ve restoran mevcut. Özellikle Çınaraltı Kahvesi’ne uğramanızı öneririz.
- Emirgan Hamid-i Evvel Camii: Boğaz kıyısında konumlanan caminin tarihi 1871 yılına dayanıyor. Zarif mimarisiyle ve yanındaki tarihi çeşmesiyle görülmeye değer. Yol tarifi için tıklayın!
- Baltalimanı Japon Bahçesi: 2003 yılı, Japonya’da Türk yılı ilan edildi. İstanbul ve Baltalimanı Japon Bahçesi kardeş oldu. Bu olay üzerine Baltalimanı’nda böyle bir bahçe meydana getirildi. Tasarımları ve bitkileriyle Japonya’daki bahçeleri aratmıyor. Yol tarifi için tıklayın!
- Duatepe Parkı: 19 bin metrekarelik alanı kaplayan park, eşsiz Boğaz manzarasıyla fotoğraf çekmek için harika bir destinasyon. Süs havuzları, göletler ve çocuk oyun parkı da bulunuyor. Yol tarifi için tıklayın!
- 15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı: Şehitlerimizin anısına yapılan bu ormanı pek fazla bilen yok ne yazık ki. Ormanda her şehit adına farklı bir ağaç dikilmiş. O geceyi anlatan birkaç büst bulunuyor, 3. köprüyü simgeleyen bir bayrak var. Tüylerinizin diken diken olacağı bu ormanı gezi rotanıza mutlaka ekleyin. Yol tarifi için tıklayın!
- Feneryolu Kuş Gözlem Kulesi: İstanbul manzarasının en güzel olduğu yerlerden biri de burası. Şehri farklı bir perspektiften seyretmenizi sağlayacak Feneryolu Kuş Gözlem Kulesi’nde doğal yaşama yakından bakabilir, albümünüzü muhteşem fotoğraflarla renklendirebilirsiniz. Burası, 15 Temmuz Şehitleri Hatıra Ormanı’nın içerisinde. Yol tarifine buradan ulaşabilirsiniz.
- Rumeli Feneri: Fenerin gemilere kolaylık sağlamak amacıyla yapıldığı biliniyor. Boğaz’dan Karadeniz’e geçmelerine yardımcı olan Rumeli Feneri, denizden 58 metre yükseklikte konumlanıyor. Fener Kulesi ve balıkçı barınağı da Rumeli Feneri’nin çok yakınında bulunuyor. Yol tarifi için tıklayın!
- Marmaracık Koyu: Rumeli Feneri’nin girişinden sol tarafa doğru ayrılan yolu izleyerek buraya ulaşabilirsiniz. Ormanlarla çevrili olan Marmaracık Koyu; spor aktiviteleri, tertemiz plajı, açık hava sineması ve restoranıyla ideal bir tatil beldesi. Bu bölgeden Sarıyer’e dönüş yolunda karşınıza Garipçe Köyü çıkacak. Burası da ufak bir balıkçı koyu, yolunuzun üzerindeyken uğrayın deriz.
- Belgrad Ormanı: Sarıyer’in arka taraflarında kalan bu saklı cennet, İstanbul’un akciğeri. Doğayı tüm zerrelerinizde hissedeceğiniz Belgrad Ormanı’nda piknik masaları, yürüyüş parkurları, üçgen ev, geyik üretim tesisleri, göletler ve tarihi bentler var. Yol tarifi için tıklayın!
- Sakıp Sabancı Müzesi: Burası, içindeki at heykelinden dolayı ‘Atlı Köşk’ diye de biliniyor. Değerli eşya ve koleksiyonların bulunduğu müzenin her köşesi görülmeye değer. Yol tarifi için tıklayın!
- Yeniköy Sinagogu, Telli Baba Türbesi, Şerifler Yalısı ve Sadberk Hanım Müzesi de yakınlarda ziyaret edebileceğiniz diğer yerler.
- Ayrıca Sarıyer’e gelmişken Sait Halim Paşa Yalısı’na uğrayabilir, Sultaniye Sarayı’nı ve Huber Köşkü’nü görebilir, Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi’ni gezebilirsiniz.
Sonuç olarak Sarıyer Emirgan Korusu; rengârenk laleleri, muazzam manzarası ve insanın içini açan doğasıyla tam bir huzur durağı. Başka bir ifade ile Avrupa Yakası’nın incisi.
Nisan ayı gelir gelmez soluğu burada almak gerek. Bakın turistlere, adamlar nerelerden kalkıp geliyor. Biz burnumuzun dibindeki yere gitmezsek hiç yakışmaz bize… 🙂
Her iki yakadan da kolayca ulaşım sağlanabilen Emirgan Parkı; ördek seslerinin kuş seslerine karıştığı, şelale ve göllerin ‘hangimiz daha güzel?’ diye yarıştığı bir yer. Doğa tutkunlarının aklını başından alan Emirgan Korusu Sarıyer gezi listenizi süslesin.
Hiç değilse bir gün betonlardan kaçın, Emirgan Korusu’nun nefes kesen manzarasına ve yemyeşil doğasına sığının.
Buradaki otantik tarihi köşklerde geçmiş zamanın ihtişamını yaşayın. Kendinizi eski İstanbul’da hissedin. Tabiatın cilvelerine şahit olun, çiçeklerin âhengi hayrete düşürsün sizi. Mavi ile yeşilin binbir tonunu seyredin.
Ardından bu keyfi güzel bir yemek ile tamamlayın, çektiğiniz mükemmel fotoğraflar da size yâdigâr kalsın…
İstanbul Emirgan Korusu hakkında her şeyi öğrendiniz. Peki ya gezilip görülecek onca yer? Keşfetmekle bitmeyen bu hazinede daha ne cevherler var… Bilmek isterseniz İstanbul’da sevgiliyle gidilecek yerler yazımıza bakabilirsiniz. Ama çok pardon, oradaki öneriler az gelir. Dev liste için İstanbul gezilecek yerler sayfamıza uğrayınız lütfen. 😊