Kariye Müzesi İstanbul Fatih’te, Karagümrük (Edirnekapı) semtinde yer alıyor. Kariye Camii demek daha doğru çünkü müze, 2020 yılında cami olarak ibadete açıldı.
Azize Kurtarıcı Hora Kilisesi diye de bilinen İstanbul Kariye Müzesi, 75 yıl boyunca müze olmayı sürdürdü ve Diyanet’e devredilmesiyle cami hâlini aldı. Burayı hem turistik hem de ibadet amaçlı ziyaret etmek mümkün. Mozaikler ve freskler varlığını sürdürüyor. Yalnızca namaz vakitlerinde üzerleri örtülüyor.
Ne yazık ki burası pek bilinmiyor. Oysa bizce herkesin muhakkak ziyaret etmesi gerekiyor. Şehrin tarihsel kültürü açısından bir mihenk taşı olan Kariye Camii İstanbul eserleri içinde görkemi ve tevazuyu buluşturuyor. Her mozaiğinde farklı bir hikâye barındırıyor. Onun mükemmelliğini, ancak içine girenler ve sindire sindire gezenler tam olarak anlayabiliyor.
İkonagrafyanın nadir rastlanan örneklerinden biri Kariye Müzesi. Ülkemizde en çok mozaik barındıran Bizans eseri yine burası.
Dışarıdan çok mütevazi görünse de, içerisinde şaşkına çeviren bir heybet saklı. Yüzyıllara meydan okuyan, kimi zaman cami, kimi zaman müze olsa da değerinden hiçbir şey kaybetmeyen bu yapı, mistik havası ve süsleme sanatıyla büyülüyor.
Kariye Müzesi Camisi yazımızda burada neler bulunduğundan, yapının geçmişinden uzun uzun bahsedeceğiz. Hazırsanız Kuponall tarih belgeseli başlıyor!
Kariye Müzesi Hakkında Bilgi
Tarihi Yarımada’da bulunan Kariye Camii, aslen tarihi 6. Yüzyıla uzanan görkemli bir Hristiyan yapısı. Doğu Roma İmparatorluğu zamanında Khora Manastırı büyük bir yapı kompleksiydi. Kariye Kilisesi de bu kompleksin merkezini oluşturuyordu.
14’ncü yüzyıl Roma ve Bizans resim sanatından göz kamaştıran örneklere ev sahipliği yapıyor. Bünyesinde barındırdığı freskler ve mozaikler oldukça iyi korunarak bugüne ulaşmış. Rönesans devrinden de izler taşıyan bu eserler, yapının değerini kat kat artırıyor.
Chora St. Savior Bizans kilisesi olarak da bilinen yapı, çevresindeki ahşap evlerle göz kamaştıran bir uyum sergiliyor. Buradaki tarihi atmosferin başınızı döndüreceği kesin!
Danıştay kararının iptal edilmesiyle camiye tahvil edilen Kariye Müzesi, 30 Ekim 2020 tarihinde müze olmaktan çıktı. Ama bu, artık içinde ziyaret edilmeye değecek bir şey yok anlamına gelmiyor tabii ki.
Yapı, yenilemeler ve depremler dolayısıyla günümüzdeki biçimine biraz geç ulaşmış. İstanbul’un Dünya Mirası olan bu müze, şehrin turizm zincirinde kilit rol üstleniyor.
Eşsiz sanat eserlerine ev sahipliği yapan müze, Ortaçağ’ı bugüne taşıyor.
Evliyâ Çelebi, Seyahatnâmesi’nde buradan; ‘sanatlı kilise’ diye söz ediyormuş. İstanbul Camileri üzerine 2 ciltlik bir kitap yazan Ayvansaraylı Hüseyin Efendi eserinde Kariye Camisi ile ilgili bilgi verirken özgün bir kimliğe sahip olduğunu belirtmiş.
Farklı kültür ve inançları bir araya getiren İstanbul Kariye Camii ve Müzesi, duvarlarındaki resimlemeleriyle sizi alıp çağlar öncesine götürüyor.
Tabii ki müzedeki sanat eserlerinin sergilenmesini zorlaştırmak, serbestçe görülmesini engellemek kabul edilemez. Camiye çevrilmiş olsa bile; Geç Bizans döneminin en önemli miraslarından Kariye Müzesi, hâlâ İstanbul’un kültürel zenginliğine ve çok yönlü tarihine ışık tutuyor.
Evrensel bir değer olarak nitelendirilebilecek bu anıt; yalnızca İstanbul’un değil, dünyanın ortak tarih mirası. Müze statüsünde kalması bu köklü tarihe ilgi duyan herkesi sevindirecekti tabii fakat olmadı.
Kariye Müzesi Tarihi
Justinianus döneminde 534 itibariyle inşa edilen eser, aslında Khora Manastırı’nın bir parçasıydı. Aziz Teodius tarafından yaptırılan müze oldukça köklü bir tarihe sahip. Zamanla pek çok kez restorasyondan geçtiği, 11. yüzyılın sonlarında yeni baştan yapıldığı biliniyor.
1204-1261 yıllarında iyiden iyiye harap olan kilise ve manastır, 1282-1328 arası, II. Andronikos döneminde tekrar onarımdan geçmiş. Binanın güneyine şapel eklenmiş; batısına ve kuzeyine de ekleme yapılmış. Bunlar freskolarla ve mozaiklerle süslenmiş.
Son hâline 1321 yılında ulaşan Kariye Müzesi, İstanbul fethedildikten sonra bir müddet daha kilise olmaya devam etmiş. Ardından bina, sadrazam Hadım Ali Paşa tarafından Sultan II. Bayezid devrinde 1511 yılı itibariyle camiye çevrilmiş.
Atik Ali Paşa Camii olarak da anılmaya başlanan yapının orijinalliği bozulmadan minare ve mihrap eklenmiş. Lahitler kaldırılarak pencereleri de kapatılmış. İlerleyen süreçte yanına bir aşevi, bir de okul inşa edilmiş.
Öte yandan Kariye Müzesi’nde bulunan fresk ve mozzaiklerin bir bölümü sıva ve tahta kepenkler yardımıyla örtülmüş. Yani zarar verilmemiş, üzeri kapatılarak saklanmış.
Kariye Camii tarihi itibariyle İstanbul’un demirbaşlarından âdeta. Hem dediğimiz gibi, ulusal çapta da büyük öneme sahip. 1945 tarihinde Ulusal Anıtlar statüsüne alınan yapı, 1948 tarihinde Müzeler İdaresi’ne bağlanmış.
Amerikan Bizans Enstitüsü ve Dumbarton Oaks Enstitüsü tarafından yapılan çalışmalar sayesinde üzerlerindeki sıvalar kazınmış. Onarım 1948 yılından başlayarak 1958 tarihine kadar devam etmiş. Böylece freskolar ve mozaikler tekrar açığa çıkarılmış.
Ardından İstanbul Kariye Müzesi olarak ziyarete açılmış.
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu tarafından tescil edilen müze, hem büyük bir tarihi belge hem de sanat eseri olarak bugünlere kadar gelmeyi başarmış. İstanbul’un hafızasında unutulmaz bir yere sahip olan Kariye Müzesi’nin orijinal hâliyle korunması tarihe vefâ borcu aslında.
Bizans’ın son döneminden kalma freskolara ve mozaiklere ev sahipliği yapan müze; Ayasofya ve Topkapı’dan sonra en fazla ziyaret edilen müzesi hâline gelmiş.
Sayısız medeniyeti misafir eden İstanbul, çok renkli bir kültür varlığına sahip. Kariye de onlardan biri. Tüm insanlığa bırakılan bir miras olarak vasfedebileceğimiz bu müze, şehrin tarih hazinesinden bir mücevher! Üstelik bu yapı, uluslararası itibarımız açısından da önem taşıyor.
Tabii camiye dönüştürüldükten sonra ibâdeta uygun çeşitli düzenlemeler yapıldığı bir gerçek. Zemin halıyla kaplanmış; havalandırma, ses, aydınlatma ve ısıtma tesisatı kurulmuş mesela. Normal bir müze gibi gezemiyorsunuz, ziyaretçi hareketleri kısıtlanmış durumda.
Fakat ne olursa olsun Kariye Müzesi İstanbul gezi rotanızda yer almalı. Böyle bir anıt yapının aslî hüviyetinden uzaklaştırılması tarihi eserlere değer verenleri üzüyor. Zaten yakınında birçok cami varken, bu müzenin neden camiye çevrildiği ayrı bir soru işareti.
Örneğin Mihrimah Sultan Camii buraya 10 dk yürüme mesafesinde. Aynı şekilde Tercüman Yunus Camii, Kefevi Camii ve Hoca Kasım Günani Camii de buraya oldukça yakın. Dolayısıyla buranın tekrar müze yapılması, bölgede cami yetersizliğine yol açmayacak. Ama tabii bu şimdilik sadece bir hayal. Gerçek olur mu bilinmez.
Kariye Müzesi Giriş Ücreti 2023
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bu müze artık bir cami. Dolayısıyla Kariye Camisi giriş ücreti yok. Haftanın her günü ziyarete açık.
Kariye Müzesi giriş ücreti 2021 yılında 65 TL idi. Ancak camiye çevrildikten sonra ücret kaldırıldı.
Kariye Müzesi Özellikleri
Yapının mekânlarını bir bütün hâlinde ele almak gerekiyor. Ortaçağ İstanbul’unu yansıtan yapı; tasarımıyla, mekân boyutlarıyla, mimari üslubuyla, malzeme kullanımıyla, fresk ve mozaik gibi bezeme öğeleriyle tarihin vücut bulmuş hâli!
Döneminin estetik değerlerini, yapım tekniklerini, sosyal ve mimari ortamını ortaya koyan Kariye Camisi özellikleri ile birçok camiden ayrılıyor.
Asimetrik ve karmaşık bir mimarinin hâkim olduğu yapıda özel olarak seçilip düzenlenen resimler göze çarpıyor. Örneğin mozaiklerde Hazret-i Meryem’in ve Hazret-i Îsâ’nın hayatı belli bir akış dâhilinde resmediliyor. parekklesion bölümünde ölüm ve âhiret teması işleniyor.
Tarihsel ve sanatsal bakımdan İstanbul’un nâdide eserleri arasında yer alan Kariye Müzesi cami olsa bile mutlaka ziyaret edilmeyi hak ediyor.
Kariye Müzesi Mimari Özellikleri
Burası farklı dönemlerde üst üste yapılmış, eklemeler gerçekleştirilmiş. O yüzden düzenli bir plan tipine sahip değil. İlk başta Bazilika Planlıyken daha sonra planı Kapalı Yunan Haçı şeklinde değiştirilmiş. Ardından Kiborion Planlı hâle getirilmiş. Bugün yapıda bu planları gözlemleyemiyoruz tabii ki.
Dışı tuğla duvarlarıyla çok sade bir görünüme sahip olmasına karşın, içi oldukça süslü.
En etkileyici kısmı Doğu cephesi. Burası, eğim sebebiyle öteki cephelerden yüksek. Tuğla düzenlemelerinin ve nişlerin dikkat çektiği cephe, Bizans mimarisinin estetik anlayışını yansıtıyor. Güney cephesi ise hem Gotik mimariyi hem de İslam sanatını ortaya koyuyor. Bu cephede tek nefli, uzun, dar bir şapel uzanıyor. Bodrum üzerine inşa edilen bu yapıya ‘Pareklezyon’ adı veriliyor. Tonozla örtülü yapının üzeri kısmen kubbeyle kapatılmış.
Bugünkü cepheyi batı cephesi boyunca uzanmakta olan dış narteks meydana getiriyor. Caminin dış cephesinde yarım payeler, yuvarlak kemerler, taş tuğla örgü sıraları ve nişler kullanılmış.
Nef bölümü mermer paneller ile dekore edilen kilise, yapı itibariyle Ayasofya’ya benziyor. Bir mermer tabakayı ikiye bölerek yan yana koyma tekniğine Ayasofya’da da, burada da başvurulmuş. Girişin üzerinde bir pano yer alıyor.
Yunan haçı biçiminde bir yapıya sahip olan Kariye Müzesi ve Camii; Dış Narteks, Parekklesion, İç Narteks, Naos ve Anneks bölümlerinden meydana geliyor. Apsisinde yer alan ‘Anastasis’ (Diriliş) sahnesi yapının en dikkat çeken yerlerinden.
Dış narteks ve pareklezyon, müzenin sonradan eklenen yapıları arasında. Bunları yapan Teodor Metokhites’in mezarı, caminin girişindeki bir taş ile belli edilmiş.
‘Naos’ yapının esas ibâdet yeri. Burayı pandantiflerle geçiş yapılan bir kubbe örtüyor. Naosun doğu uzantısına ‘Bema’ deniyor. Pastoforium ise Bema’nın yanında bulunuyor.
Bugüne kadar 5 kez yeniden yapılan ve defalarca restorasyondan geçen müze 16 pencereye sahip. Bunlar uzun olarak yapılmış. Amaç, aydınlatma için gün ışığından en iyi şekilde yararlanmak.
Caminin ana mekân ölçüsü 10,5×15 metre. Duvarlarda ve zeminde mermer kullanıldığı görülüyor. Uzunlamasına dikdörtgen bir yapıya sahip olup, dayanıklı yapısı sayesinde nice felâketleri başarıyla atlatmış.
Camideki halılar Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kullanılmak üzere dokunan halıların aynısı. Manisa’dan getirilen bu halılar ortalama 400 metrekare.
İbâdet sırasında mozaiklerin kapatıldığını söylemiştik. Bunun için açılır-kapanır perdeler kullanılıyor.
Üst kubbesi tonozla örtülü caminin tek apsisi bulunuyor. zerini örten kubbe kasnaklı bir biçimde yapılmış. Bunlar Kariye Camisi mimari özellikleri. Peki ya içinde neler var derseniz:
Kariye Müzesi’nde Neler Var?
Her biri ayrı şâheser olan fresk ve mozaiklerin bulunduğu müze yüreğinize dokunacak, ruhunuza iyi gelecek. Tamam, o artık İstanbul Kariye Camisi. Fakat müze olarak varlık gösterirken ev sahipliği yaptığı tarihi eserler ile ilgili bilgi edinmemizin önünde hiçbir engel yok!
Kariye Müzesi Mozaikleri ve Anlamları
Buradaki fresk, ikona ve mozaikler toplamda 94’e ulaşıyor. Kariye Kilisesi barındırdığı bu eserlerle tarih meraklıları için biçilmiş kaftan. Mimari sanat tarihi branşlarında pek çok kez incelenen bu mozaikler onarım ve yenileme işlemlerinden de geçirilmiş. İncil’in tercümesini okuyanlar bu mozaikleri anlamlandırmakta hiç zorlanmaz.
Bu freskler ve mozaikler Hazret-i Meryem ve Hazret-i Îsâ’nın yaşantısından kesitler sunuyor. Hristiyanların Aziz/Azize olarak kabul ettiği din adamlarına ait freskler de bulunuyor.
Bunlar kilise yapısına dağılmış vaziyette. Sayı olarak şöyle gruplandırılıyor:
- Parekklesion (Pareklezyon) 37
- Dış Narteks 35
- Naos Bölümü 3
- İç Narteks 32
Müzedeki freskler ve mozaikler hem muazzam bir sanat ürünü hem de Hristiyan tarihiyle ilgili bilgiler veriyor. İşte onlardan bazıları:
Hodegetria (yol gösterici) Meryem
Bu sahnede Meryem, Îsâ’yı kucağına almış ve ona düşünceli bir şekilde bakıyor. Ayrıca bu sahnede şehri koruduğuna inanılan bir ikona yer alıyor. Bu, savaş günlerinde Konstantinopolisi muhafaza etmesi için surlarda gezdiriliyormuş.
Meryem’in Ölümü (Komesis)
Kucağında, Meryem’in ruhunu tutuyor. Ruhu, kundakta bebek olarak tasvir edilmiş. Sağ arka planda iki melek tasviri var. Bunlar Meryem’in ruhunu alıp Cennet’e götürmek için bekliyor.
Pantokrator İsa
Kariye Müzesi mozaikleri içerisinde oldukça popüler olan bu mozaikte Îsâ, altın sarısı bir zemin üzerinde ve mavi bir elbise içinde görülüyor.
Dua eden Meryem Ana ve Melekleri
Kurucunun İthaf Mozaiği
Bu tasvirde ise Îsâ bir taht üzerinde oturuyor. Başında kavuğuyla Theodoros Metokhites, ona mimari bir bağış olarak kılıcının maketini sunuyor. Theodoros Metokhites, Genel Hazine sorumlusu. Onun arkasında ‘kurucu, hazinenin görevlisi Theodoros Metokhites’ yazılı. Îsâ’nın her iki yanında da, ‘Îsâ Mesih, yaşayanların yeri’ yazıyor.
Yusuf’un Rüyası Beytlehem Yolculuğu
İnanışa göre bu tasvirde Meryem, Zekeriyâ peygamberin eşiyle sohbet ediyor ve muhtemelen birbirlerine, doğacak çocuklarını müjdeliyorlar. (Bilindiği gibi Hazret-i Yahyâ da Zekeriyâ peygamberin oğlu.)
İsa’nın Doğumu
İsa’nın Günaha Teşvik Edilmesi
Bu mozaik dört farklı sahneyi betimliyor. Birinci sahnede iblis, Îsâ’dan ekmeği taşa çevirmesini istiyor. İkinci sahnede ise ona, kendisine taptığı takdirde dünyanın kralı olacağını söylüyor.
Sonra diğer sahnede onu bir dağa çıkararak dünyadaki krallıkları göstereceğini vaad ediyor. Dördüncü sahnede şeytan, Îsâ’ya bu dağdan atlayarak ilah (!) olduğunu ispatlamasını talep ediyor.
İsa’nın Cüzzam Hastasını İyileştirmesi
Mozaiklerin birinde Îsâ’nın suyu şaraba dönüştürdüğü an betimleniyor. Meryem, Yahyâ ve Petrus Îsâ’ya eşlik ediyor. Bir hizmetçi su taşıyor, diğeri su döküyor ve öteki de şölenin katılımcılarına, sudan meydana gelen şarabı gösteriyor.
Bir sonraki mozaikte cüzzam hastası ve Îsâ yan yana duruyor. Diğer mozaikte lekeli bacaklara sahip bu hastanın Îsâ tarafından iyileştirildiği gözlemleniyor. Dış nartekste iyileştirme mucizelerini anlatan başka mozaikler de var. Bunlar günümüze –kısmen de olsa- sağlamlığını koruyarak ulaşmayı başarmış.
Martyrler (Şehit Azizler)
Parekklasionun korniş altındaki duvarda Asker Azizler’in boydan figürleri yer alıyor. Bizanslılar, Tanrı’ya ulaşabilmek için Asker Azizler’i aracı kabul ediyorlarmış. Kariye Müzesi’nde de martyrler ustalıkla betimlenmiş. Selânikli Aziz Demetrios, Kappadokia’lı Aziz Georgios, Aziz Lauros madalyon bunlardan bazıları.
Deesis Mozaiği
Dış nartekste yer alan mozaik, naosa açılan kapının sağında yer alıyor. Mozaikte Meryem’in Îsâ’ya dua edişi ve insanlığın affedilmesi için yalvarması betimleniyor. Îsâ’nın arkasında bulunan yaazıtta ‘Ey tunçtan olan’ yazıyor.
İsa ve Ataları
Mozaik iç narteksin sağında konumlanan kubbenin içerisinde. Îsâ’nın atalarına yer verilen mozaikte soy ağacını oluşturan 39 kişi bulunuyor. Secere hazret-i Âdem ile başlayıp Hâbil ile devam ediyor.
Meryem ve Ataları
İç narteksin diğer kubbesinde bu mozaik yer alıyor. Meryem’in ataları kubbe dilimleri içinde betimlenmiş. Burada 16 Yahudi kral tasviri yer alıyor. Dâvud, Roboam, Solomon, Asa , Abia, Ezekias, Josaphat bunlardan bazıları.
Meryem’in Doğumu
Meryem’in İlk Yedi Adımı
Burada çocuk yaştaki Meryem, ilk adımlarını atıyor. Anna’ya doğru yürürken tasvir edilen Meryem’in arkasında bakıcısı var. Kadının boynundaki şal rüzgardan uçuşuyor gibi görünüyor ve sahneye hareketlilik katıyor.
Yine burada; Meryem’in Kutsanması, Meryem’in Ebeveynleri Tarafından Kucaklanması mozaikleri yer alıyor. Aynı tonozlu bölümde, Meryem’in Tapınağa Takdimi betimleniyor. Meryem’in Bir Melek Tarafından Beslenmesi resmediliyor. Eflatun Yün Çilesi sahneleniyor ve Îsâ peygamberin mucizeleri çeşitli mozaiklerle anlatılıyor.
Kariye Müzesi mozaikleri bu kadarla sınırlı değil. Biz bazılarını özet geçmekle yetindik. Şimdi sıra başka eserlerde:
Kariye Müzesi Freskleri
Kıyâmet ve cehennem azabını anlatan Anastasis buna bir örnek. Ortada Âdem, Havva ve Îsâ mezarları duruyor. Bunlar yıldızlarla süslü. Ayaklarının altında kırık cehennem kapısı uzanıyor. Burada şeytan, elleri bağlı bir şekilde tasvir edilmiş.
Beyaz sakallı bir adam ve arkasında Yahyâ, Davut ve Salamon duruyor. Havva’nın arkasında ise Abel resmedilmiş. Açık bir mezarda betimlenen Abel’in yanı sıra diğer krallar da tasvirde yerini almış.
Anastasis’in altında kilisenin kurucuları sıralanıyor. Hepsi siyah-beyaz elbiseli: St.John Chrysostom, St.Athanasius, Noel Baba (St. Nicholas of Myra), St.Basil, St.Cyril of Alexandria, St.Gregory the Theologian.
Tavan tonozunda da başka bir kompozisyon dikkat çekiyor. ‘Son Karar tasviri’ olarak adlandırılan bu fresk, iyilikle dolu ruhları temsil ediyor. Altta görünen kırmızı leke, mücrimleri bekleyen ateşi sembolize ediyor.
Îsâ’nın altında bir taht yer alıyor. Âdem ve Havva burada diz çökmüş bir biçimde resmedilmiş. Tahtın, Hazret-i Îsâ gökten inene kadar boş kalacağı ifade ediliyor.
Îsâ’nın üzerinde Cennet simgelenmiş. Bunun için dev beyaz bir salyangoz figürü kullanılmış. parekklesion duvarları ikiye ayrılmış ve alt tarafında Azizler yer alıyor. Kubbe, melekler serisiyle bezenmiş. Bunların üzerinde Bizans tarzını yansıtan giysiler göze çarpıyor.
Pareklezyonun tamamı freskolarla kaplı. Pareklezyon kubbesinin dilimlerinde 12 melek tasviri, ortasında ise Meryem ve Çocuk Îsâ betimlemesi görünüyor. Fresk listesinde şunlardan da söz etmek mümkün:
- İrene Raoulaina Palaiologos’un Mezar Nişi
- Kuzeybatı ve güneybatıdaki Mezar Nişleri
- Îsâ’nın Jairos’un Kızını Diriltmesi
- Îsâ’nın Bir Dulun Oğlunu diriltişi
- Aziz Ioannes Dameskenos
- Son Yargı
- Aziz Yusuf
- Aziz Kosmas
- Yakup’un Merdiveni ve Yakup’un Melekle Güreşi
- Aziz Theophanes
- Musa’nın Yüzünü Gizlemesi
- Musa ve Yanan Çalı
- Ahit Sandığının Taşınması
- Kutsal Eşyaların Taşınması
- Harun ve Oğulları Sunak Önünde
- İşaya’nın Kehaneti
- Apsisteki Azizler
Kariye Müzesi Mermer Süslemeleri
Burayı ziyaret edenler daha çok fresklerle ve mozaiklerle ilgileniyor. Fakat mermer süslemelerinin işçiliği de hayran bırakan cinsten. Hatta bunlar en az Ayasofya’daki mermer süslemeleri gibi çarpıcı ve zengin.
Kariye Camii yapımında Marmara mermeri, Afyon, Eğriboz Adası, Kuzey Afrika gibi farklı noktalardan damarlı mermerler getirilmiş. Bunlar antik yeşil, porfir, kırmızı, oniks, pembe ve sarı renkli mermerler imiş.
Söz konusu mermer bloklarla etkileyici bir görünüm oluşturulmuş. Kesilerek yan yana getirilen bloklar, üzerindeki simetrik şekillerle ve desenlerle kesilmiş ağaç desenlerine benziyor.
Mezar nişlerinde bulunan çerçevelerde, sütun başlarında yer alan koyu ve sarı renklerle boyalı rölyeflerde, mermer kakma kornişlerde ince mermer işçiliğine tanık olabilirsiniz.
Kariye Müzesi Nerede?
Burası Fatih ilçesi’nin Edirnekapı mevkiinde, Derviş Ali mahallesi’nde, 2607 ada 1 parselde konumlanıyor. Ya ben Kariye Camisi nerede? Diye soruyorum, siz bana teknik teknik konuşuyorsunuz 🙂 diyenler için Harita konumunu da paylaşalım. Yol tarifi için tıklayın!
İstanbul Kariye Camii Adres: Kariye Mahallesi, Kariye Camii Sokak, No: 18 Edirnekapı
Kariye Müzesi Nasıl Gidilir?
Buraya ulaşmak için 38E ve 31E numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz. Bunlar sizi caminin çok yakınında bırakır. Taksim’den gelecekseniz 87 no’lu otobüse binebilirsiniz.
Kariye Camii nasıl gidilir? Diye sorarken metrobüsle ulaşımı kastediyorsanız şöyle yapabilirsiniz: Metrobüs ile Edirnekapı Durağı’na gelin. Buradan Edirnekapı Suriçi durağından geçen bir otobüse binerek veya minibüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz. Duraktan şu hatlar geçiyor:
- 522B Yenidoğan-Topkapı
- 41ST Seyrantepe – Topkapı
- 500T Tuzla-Cevizlibağ
- 500A Edirnekapı-Kadıköy
- 41AT Ayazağaköyü-Davutpaşa Yıldız Teknik Üniversitesi
- 500L Cevizlibağ-Levent
- 77MT Mecidiyeköy-Edirnekapı-Taksim
- 75M Beyazıt – Mecidiyeköy
- 93M Zeytinburnu – Mecidiyeköy
Kariye Müzesi Ulaşım
Kariye Müzesi İstanbul merkezde sayılır. Birçok müzeye de yakın bir konumda. O nedenle ulaşımı gayet rahat.
Buraya ulaşmak için öncelikle Edirnekapı’ya gelmeniz gerekiyor. Bunun için Avcılar – Beylükdüzü metrobüs hattını kullanabilirsiniz.
Kariye Camii ulaşım için Edirnekapı’daki caddede bulunan tabelalar sizi yönlendirecek. Burası caddeden takriben 100 metre içeride yer alıyor. Surların 50-60 metre alt tarafında. Arnavutköy-Beşyüzevler tarafından gelecekseniz Selamıcedid- Topkapı tranvay hattından faydalanabilirsiniz.
Kadıköy’den gelmeyi tercih edecekseniz Eminönü vapuruna binin. Eminönü otobüs durağından 37E, 32, 31E, 36KE, 336E numaralı otobüslerden birini kullanarak Edirnekapı durağına, oradan da Kariye Müzesi’ne varabilirsiniz.
Kariye Müzesi Yakınında Gezilecek Yerler
Çevrede farklı kiliseler ve camiler de mevcut. Fakat İstanbul Kariye Müzesi, mozaik ve freskleriyle diğerlerini geride bırakıyor. Neyse, tarih ve kültür ziyafetinize devam etmek isterseniz rotanıza şunları ekleyebilirsiniz:
- Eski Pammakaristos Kilisesi’ne yani Fethiye Müzesi’ne gidebilir, buradaki göz alıcı mozaikleri de yakından inceleyebilirsiniz. Yol tarifi için tıklayın!
- Biraz dinlenmek için caminin karşısındaki çay bahçesinde oturabilir, yorgunluk kahvesi içebilirsiniz. Ya da farklı bir şehirden geldiyseniz, burada konaklamayı düşünüyorsanız Kariye Otel’i tercih edebilirsiniz. Yol tarifi için tıklayın!
- Fatih’teki en ünlü tarihi yapılardan biri olan Sultanahmet Camii’ni ziyaret ederek ihtişamlı yapısını görebilir, mânevî havasını soluyabilirsiniz. Yol tarifi için tıklayın!
- Edirnekapı’da yer alan Ekmekçi Baba Türbesi’ne uğrayabilirsiniz. Yol tarifi
- Yine Edirnekapı mevkiindeki Mesih Mehmet Paşa Camii’ni de görebilirsiniz. Yol tarifi
- Çınarlı Çeşme, Ahmet Bey Çeşmesi (Küçük Çeşme) ve Cağalizade İbrahim Bey Çeşmesi de Fatih-Karagümrük’te sizi bekleyen diğer tarihi yapılardan.
- Kariye Müzesi’ne yakın bir konumda yer alan Fetih Şehitleri Kabristanı da gezi listenize dâhil olabilir. Şehitlerimizi yâd edip ruhları için dua etmek isterseniz bu kabristanı es geçmeyin. Yol tarifi
- Ayasofya, Yavuz Sultan Selim Camii, Süleymaniye Camii, Topkapı Sarayı ve Yeni Camii de Fatih’in en popüler ziyaret noktalarından.
- Ayrıca hazır Fatih’e gelmişken tarih ziyafetini Gülhane Parkı veya Fatih Korusu gibi yerlerde enfes manzarayla tamamlayabilirsiniz.
Sonuç olarak İstanbul gibi uçsuz bucaksız kültür başkentinde yer alan Kariye Camisi ihtişamlı mimarisi ve ev sahipliği yaptığı benzersiz eserlerle görülmeye değer. Biz, Kariye Camii yazımızda ondan genellikle İstanbul Kariye Müzesi diye bahsettik. Asıl yapısına tekrar kavuşur mu belli değil fakat emin olduğumuz bir şey var: Kariye Müzesi İstanbul şehrinde yaşayan tarih!
Öyleyse burada büyülü bir yolculuğa çıkın. Tarihin izlerini takip edin, kendinizi bu mistik havaya bırakın! şimdiden keyifli ziyaretler!