Buraya kadar geldiyseniz Kırklareli’de nereye gidilir? diye merak ediyorsunuz demektir. Belki de Kırklareli gezilecek yerler hakkında hummalı bir araştırma yaptınız ama şöyle hepsini bir arada sunan, tam teşekküllü full bir liste bulamadınız. O zaman hoş geldiniz sefa geldiniz, çünkü aradığınız cevher burada! Kırklareli’nin gezilecek yerleri en ücra köşesine kadar yazıyor birazdan okuyacağınız listede (Övünmek gibi olmasın da şimdi…) O zaman daha fazla beklemeyin, buyrun şöyle içeri geçin. Hep beraber, ver elini Kırklareli! Diyelim:
Kırklareli Gezilecek Yerler Listesi
Kırklareli; Trakya bölgesindeki en güzel şehirlerden biridir. Bir yanında İstanbul, diğer yanında Edirne ve Tekirdağ vardır Kırklareli’nin. Bu üç önemli şehir Kırklareli’yi aralarına alınca kadro tamam olmuş, okeye dördüncü Aramaya gerek yok. Avrupa ülkelerine açılan sınır kapımız Dereköy Sınır Kapısı da Kırklareli’de yer alıyor. Şehir kilit bir noktada bulunduğu için geleni geçeni çok olmuş tarih boyunca, hiç misafiri eksik olmamış. Tabii gelenler de doğal olarak hayran kalıyor Kırklareli’nin güzelliklerine…
Istranca Dağları da Kırklareli’nin sınırlarına dahil olağanüstü bir güzellik. Bitki örtüsüyle ve doğal yapısıyla Kırklareli’nin önemli sembollerindendir. Yıldız Dağları olarak da bilinir. Bisiklet, doğa yürüyüşü, doğa fotoğrafçılığı ve kamp için gayet uygundur. Mahya Tepe (Trakya’nın en yüksek noktasıdır) işte o da buradadır. Bulgaristan’dan taa İstanbul’a uzanan ortalama 300 km’lik bu dağ zincirinin zirvesidir.
Şehrin merkez dahil 8 ilçesi var. ‘İyi de 8 ilçede ne kadar gezilecek yer olabilir ki? Bence bir Antalya’yı, bir Ankara’yı anlatsan daha iyi olurdu.’ Diye düşünmeyin. Çünkü Kırklareli gezilecek yerler tahmin ettiğinizden de fazla. Onun da pabucunu dama atmamak lazım. Onlar şehir de Kırklareli patlıcan mı? Kırklareli de bu yurdun evladıdır, üvey çocuk muamelesi yapmamak gerek. (Ne diyorum acaba ben?) O zaman daha normal bir şekilde anlatayım. Kırklareli gezilecek yerler bakımından zengin bir şehir. tümülüsleriyle, antik tiyatrolarıyla, hamamlarıyla, dolmenleriyle, tarihi höyükleriyle, kaleleriyle ve camileriyle manevi atmosfere sahip olması bir yana, havasının tertemiz oluşu, doğal güzellikleriyle insanların ruhunu okşaması bir yana… Yani Kırklareli’de yok yok anlayacağınız. Durun şimdi yazıma başlamadan hemen edebiyatımı konuşturup size bunu bir şiirle daha iyi anlatayım:
Günler boyu gezsen de, kolay kolay bitmez Kırklareli,
Bu şehre gidenin, boş dönmez asla eli.
Burası gerçekten, çok güzel bir şehir,
Burada bal gibi gelir, sanki insana zehir.
(İtiraf ediyorum son cümleyi kafiye yapmak için abartmış olabilirim.)
Evet moda girdiysek şimdi Kırklareli gezilecek yerler nerelerdir, uzuunca bir maratona başlayabiliriz. Yalnız o kadar yazdım ve bunu okuduktan sonra hiç mazeret kabul etmiyorum, mutlaka gitmelisiniz. Kırklareli gezilecek yerler listesini ilçelere göre kategorize etmek daha iyi olur diye düşündüm. İşte el emeği göz nuru Kırklareli rehberimiz:
Kırklareli Merkez’de Gezilecek Yerler
Kırklareli gezilecek yerler merkezidir, Kırklareli’nin merkezinde gezilecek yerler vardır. (Özlü söz gibi oldu sanki… ‘Tek bildiğim şey hiçbir şey bilmediğim’ der gibi… Bunu WhatsApp durumuma mı yazsam ne yapsam? Neyse daldan dala atlamayayım, devam edeyim.)
Ali Rıza Efendi Kültür Evi
Yayla Mahallesi kentsel sit alanı statüsü kazandırılarak koruma altına alınmış ve restorasyon çalışmalarına başlanmış. Mahalledeki geleneksel, mimari, tarihi doku burayı ziyaret etmek için yeterli bir sebep. Ancak burada kültür evlerinin rolünü de inkar edemeyiz. Etnografya müzesi havasındaki bu kültür evleri mahallenin atmosferini değiştiriyor. İşte Ali Rıza Efendi Kültür Evi de onlardan biri. Tabii şimdi Ali Rıza Efendi Evi deyince şey düşünmüş olabilirsiniz, ‘Ya acaba Yaprak Dökümü’ndeki Ali Rıza Bey’in eski köşkü gibi falan mı?’ (Şu an ortamın sıcaklığı -20 °’ye indi bu soğuk espriden, ama olsun yaz günü serinlemek iyidir.) O zaman (Yıl olmuş 2020 hâlâ TV’de Yaprak Dökümü izleyenler iyi bilir) ‘Aman Ali Rıza bey, ağzımızın tadı kaçmasın!’ diyor ve Kırklareli gezilecek yerler arasındaki bu önemli yapıyı anlatmaya devam ediyorum. Ben şahsen bu evi multiple kültür evi olarak nitelendiriyorum. Burada 3 Balkan ülkesinden gelen eşyalar sergileniyor çünkü. Evin içinde Yunanistan, Karadağ, Türk ve Bulgaristan odaları vardır. Yayla Mahallesi’ndeki bu ev taa 1800’lerden kalmış bir ev, haliyle yıpranmış, harabeye dönmüş. (Tü) Neyse ki onarıldı ve yenilendi. Atatürk’ün babasına ithaf ediliyor, yani bu Ali Rıza işte o Ali Rıza… Bölgede yaşayan halkların kültürlerine dair envâi çeşit şey var burada.
Önce ahşap bir kapıdan giriyorsunuz buraya. Kapı neredeyse balkona kadar uzanıyor. Kapıdan girince hemen sağda Karadağ ve Yunanistan odalarıyla karşılaşacaksınız. Sol tarafta da Bulgaristan odası var. Giriş yaptığınız holün karşısındaki duvarda bir konsol var, bu konsol, evin emektarı, en eski parçası. terzi Abdullah efendi 1930 yılında bu konağı satın almış. (Bu zât-ı muhterem kimdir bilmiyorum, araştırmalarım sonuç vermedi.) Neyse bu konsol ondan önce de buradaymış yani, onun için getirdim konuyu buralara… Konağın ondan önceki sahibi bir Rum doktormuş. 1922 yılında bu evden taşınırken konsolu almamış çok ağır diye. (İyi yapmış bak bugüne tarihi bir eser kaldı, herkes gidip görüyor ne güzel işte) Onarım çalışmalarının ardından Kırklareli Belediye Başkanı da çam sakızı çoban armağanı türünden konağa birtakım süs eşyaları ve takılar hediye etmiş. Konsolun yan tarafında, üst merdivenlere doğru çıkan kapının üzerinde bir fotoğraf var. Bu da konağın en son sahibine yani Abdullah Kılıç’a ait.
Peki az evvel 4 tane odadan söz etmiştim. Bu odalarda neler var diye merak ediyorsanız hemen merakınızı gidereyim:
Bulgaristan Odası: Girişin sol tarafında yer alıyor ve burada etnografik eserler sergileniyor. İçinde yeme-içme geleneğinden tutun da farklı giyim tarzlarına kadar çeşitli betimlemeler ve bunlara dair bilgilendirici yazılar var. Bir de süslü püslü bir çeyiz sandığı bulunuyor odada. Başka ne var derseniz… Camla örtülmüş bir kutu var, kutunun içinde küpeler, yüzükler, gerdanlıklar, alınlıklar, bilezikler ve çene altlıkları gibi muhtelif süslemeler…
Yunanistan Odası: Ana kapıdan girince hemen sağdadır. Burada pek tarihi eser yok, ondan ziyade fotoğraflar ve belgeler var. Dedeağaç Müzesi’nden getirilen bazı parçalar da kullanılmış odada. Balkan Savaşları’nın ardından 1914 yılında bir nüfus sayımı yapılmış ve burada 9 bin Rum yaşadığı belirlenmiş. Rum nüfusunun önemli şahsiyetlerine ait çeşitli belgeler sergileniyor Yunanistan Odası’nda. Örneğin o dönemdeki eczacıların, doktorların, avukatların, esnafların sosyal ve ticari hayatını yansıtan belgeler ve fotoğraflar bunlar. Ancak hakikaten bir sürü fotoğraf var, kocaman bir arşiv niteliğinde. Bakın bakabildiğiniz kadar…
Karadağ Odası: Kırklareli gezilecek yerler yazısı mı yazdın, Ali Rıza Efendi Evi’nde neler var listesi mi yaptın belli değil, bitmek bilmedi diye düşünmeyin… Yazının devamında sizi güzel sürprizler bekliyooor. (Lütfen sırayla okuyalım ama daha eğlenceli oluyor.) Neyse bu oda Yunanistan Odası’nın hemen yanında bulunuyor. Karadağ’dan gelen bazı parçalar, İstanbul’da yer alan göçmen derneklerinin hediye ettiği parçalar sergileniyor. Balkan kültürüyle harmanlanmış kırsal yaşam, mutfak araç-gereçleri, birtakım müzik aletleri vs., değişik değişik şeyler var. 1930 yıllarından kalma dokuma kilimleri de mevcut, ilginizi çekeceğine eminim. ‘Gusli’ diye bir çalgı var burada mesela, Balkan kültürünün öğelerinden; onu da yakından görmüş olacaksınız.
Türk Odaları: Merdivenlerden çıkınca 2 farklı sergi göreceksiniz. İkisi de Türk odası. Odaların ilki mutfak araç-gereçlerinin sergilendiği bir yer, diğeri ise Fatma Efe Odası sergisi. (Bu özel bir koleksiyon) Mutfak odasında mankenlerle canlandırmalar yapılmış, içerisinde mutfakta kullanılan çeşitli araç-gereçler var. Bir yer sofrası betimlemesi, kap-kacaklar, gübü adı verilen tokmaklı yayıklarla bir de siniler, yer sofraları var. El dokuması bir sedir ve yastık örnekleri, duvarda ahşaptan yapılmış bir tabaklık mevcut.
Mutfak odasından Fatma Efe Odası’na açılan bir kapı var. Lüleburgaz- Ertuğrul köyünde yaşayan Fatma Efe hanımın eşyaları burada sergileniyor. Fatma Efe hanım yıllarca evinin bahçesini bir sergi olarak kullanmış. Fakat bu eşyaları korumakta zorlanmaya başlayınca eşyaların bir kısmı Ali Rıza Evi’ne gönderilmiş, bir bölümü de köyde yer alan Kültür Evi’ne yollanmış. Daha yazacak çok şey var aslında fakat artık iş sizde bitiyor. Kırklareli’de gezilecek yerler listenize burayı ekleyip anlattıklarımı canlı canlı deneyimleyin bence.
Atatürk Evi
Kırklareli merkezdeyiz daha ve yine benzer bir yer ile devam ediyoruz. Burası da Yayla Mahallesi’nde yer alıyor. Kırklareli Belediye Başkanı bu projenin temellerini atmış, onun katkıları sayesinde açılmış. Kendisi de Selânik’liymiş, onun da etkisi var tabii böyle bir girişimde bulunmasına. Atatürk’ün doğduğu evin neredeyse aynısı olduğu söylenebilir. Yani ‘Ben Selânik’e nasıl gideyim ya dünyanın öbür ucu’ diye düşünüyorsanız buraya gelerek Atatürk’ün doğduğu evi görmüş olursunuz. Müzeye girişte herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor.
Kırklareli Müzesi
Müzenin girişinde tabiat salonu var, ülkemizde ilk kez burada denenmiş bir şey. Tahnit (hayvan mumyalama sanatı) örnekleri sergileniyor. Tam 76 hayvan türü var, hatta bugün çok nadir görülen hayvanlarla da karşılaşacaksınız burada. Arkeoloji salonunda ise Vize Amfi tiyatrosu, Demirköy dökümhanesi ile Aşağı Pınar’da gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucu bulunan eserler mevcut. Salonda birçok değerli eser var, bunlara bir örnek de milattan önce 6000’li yıllardan kalma Diyonisos rölyefive kap-kacaklar. Etnografya salonunda ise mankenlerle canlandırmalar yapılmış. Ayrıca bahçede mezar taşları, lahitler, Osmanlı döneminden kalan toplar var. Burası Kırklareli merkezde, Karacaibrahim’de yer alıyor. Şahsen ben Kırklareli’de gezilecek yerler araştırması yaparken kültür seviyemin arttığını hissettim. Normalde genel kültürüm zayıftır, hele tarih derslerim berbattı. Ama insan bunları okuyup bu yapıların resimlerini gördükçe tarih aşkı depreşiyor,ver mehteri ver mehteri! falan oluyor, gaza geliyor. O zaman durmayın yollar sizin, sizi kimse tutamaz!
Aşağı Pınar Açık Hava Köy Müzesi
Aşağı Pınar’da yapılan kazı çalışmalarında elde edilen birçok tarihi eser burada ziyaretçilere görsel şölen sunuyor. Müze; zaman tüneli, köy canlandırması, kapalı alan sergisi, neolitik köy, eğitim alanı, deneysel arkeoloji alan ve doğal çevre ortamı olmak üzere 7 bölümden oluşuyor.
- Köy canlandırmasıyla tarih öncesi dönemin köy hayatına tanık oluyorsunuz. Cansız mankenler kullanılarak o dönemin koşulları yansıtılmış.
- Zaman Tüneli ise köy canlandırmasının yanındadır. Kırklareli tarihi ile ilgili önemli bilgileri barındırıyor. Jeolojik dönemden başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar devam eden süreç içerisinde neler olup bitmiş, kronolojik bir sıra dahilinde sergileniyor.
- Neolitik köy ise yangında zarar gören eski bir yerleşim yerini anlatıyor.
- Kapalı alan sergisine gelecek olursam, bu da Kalkolitik döneme ait eserler koruma çatısıyla kapatılmış, bu şekilde sergileniyor. (Tabii şimdi böyle Kalkolitik dönem falan deyince bunlar ne anlama geliyor diye merak edebilirsiniz. Tabii yazımızın konusu bu olmadığı için temas edemiyorum ancak müze gezinizin daha anlamlı olması için araştırmanızı öneririm. Ben de böyle terimler kullanarak biraz entelektüel görünüyorum fena mı, çaktırmayın.)
- Doğal çevre ortamı demiştim; bitkiler ve hayvan heykelleri var burada.
- Eğitim alanında ise hem çocuklar hem de yetişkinler için özel bilgilendirmeler yapılıyor. Kazıların bilimsel yönleri yetişkinlere hitap ederken minikler için de arkeolojik eğitimler veriliyor. Pınar Mahallesi, Mahyababa Caddesi’nde. No 29. Açık adresine kadar verdim yahu, daha ne yapayım? Gezilsin, görülsün rica ederim.
Kırklareli Kültür ve Sanat Evi
Daha merkezden çıkmadan Kırklareli tarihine ve kültürüne doyacaksınız… Gerçi burası pek eski bir yer değil, fakat yine de uğramak gerek. Tarihi olaylar canlandırmalarla yansıtılmış ama tıpkı gerçek gibi, yani sanki o anları yaşıyormuşçasına bir his veriyor.
Kültür evi 3 katlı ve bodrum katında Pazar yeri canlandırması sahneleniyor. Bir zamanlar Kırklareli’de geçim kaynağı olan süpürgecilik, hardaliyecilik, çömlekçilik vs. bu tarz meslekler sergileniyor.
Birinci katta ise Trakya dükkanları canlandırılmış. İkinci katta Trakya halkının gündelik yaşantısına dair görseller var.
Vilayet Meydanı
İstasyon Caddesi
Kırklareli merkezde yer alan bu cadde halkın akşamları akın ettiği bir yer. Yaz mevsiminde buralardaysanız dondurmanızı alıp sahil boyu yürüyebilirsiniz. (Tabii şimdi dondurma yerken yürümek ne işe yarayacak, bir yandan kalori harcarken diğer yandan geri alacaksınız, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu gibi şeyler aklıma geliyor ve sanırım sıcak başıma vurduğu için saçmaladığımı hissediyorum. Siz bana bakmayın. Unutun gitsin hiç yaşanmadı…) Yürümek güzeldir, İstasyon Caddesi’nde olunca… Bu arada caddenin sonu lunaparkta bitiyor, bilginiz olsun. (Oraya da girip eğlenceli vakit geçirilecek, mesaj alınmıştır umarım.) Kırklareli Atatürk Stadyumu var ya onun girişi de bu cadde üzerinde. Cadde araç trafiğine kapalı. Yolun bir ucunda tren istasyonu var, adı buradan geliyor. Burada tren garını ve tren raylarını görebilirsiniz. (Şu an kullanımda değil.)
Hızırbey Hamamı
Hızırbey Bedesteni
Hızırbey Camii
Kadı Camii
Babaeski Gezilecek Yerler
Eveet, Kırklareli’de gezilecek yerler listemizde ikinci ilçeye geçmiş bulunmaktayız. Vatana millete hayırlı olsun. Mayıs aylarında yapılan Büyük Yağlı Pehlivan Güreşleri’yle meşhur burası. Vasfi Şen Yağlı Güreşleri de ünlü. Peki ya gezilecek yerleri? Hemen buyrun:
Babaeski Köprüsü
Babaeski ilçesinin Lüleburgaz çıkışında bulunuyor. 4. Murat zamanında Şeytan Deresi’nin üzerine yapılmış. Kesme taş kaplıdır ve kargir bir köprüdür. Kemerlerin arasında büyük delikler var, nehir taşınca zedelenmesin diye. Köprünün üzerinde yer alan kitabede beyaz mermer levha üzerine yazılı 5 satır yazı ile, kenarlarda çiçek motifli süslemeler vardır. Mutlaka görmeniz tavsiye edilir.
Babaeski Hamamı
Eski Camii
Cedid Ali Paşa Camii: Babaeski ilçesinde yer alan Cedid Ali Paşa Camii
Mimar Sinan Selimiye Camii’ni yaptıktan sonra Trakya’da başka camiler de yapmış fakat bundan Selimiye’nin ardından yaptığı en büyük Trakya camisi buymuş . Cami; 1555 senesinde Cedid Ali Paşa’nın emriyle inşa edilmiş ve medrese, kervansaray ve hamamdan meydana gelen külliyenin bir parçası aslında. Selimiye’nin bir numunesi diyebiliriz. Mimarisi, iç ve dış süslemeleri görülmeye değerdir.
Dördüzlü Çeşme
Alpullu Sinanlı Köprüsü
Demirköy Gezilecek Yerler
Kırklareli gezilecek yerler listesi hız kesmeden sürüyor. Geldik Demirköy’e. Demirköy, -deyim yerindeyse- tam demir atmalık, dinlenmelik bir yer. Demir gibi sağlam bir tarihi var… (İsmiyle müsemmâ yani) Kaleleriyle, mağaralarıyla ve longoz ormanları ile doğa tutkunlarına hitap ediyor. Yıldız Dağları ile arasında 400 metrelik mesafe var. Istranca Ormanları’nın ortasında muhtşeem güzelliğiyle arz-ı endam eden Demirköy, Osmanlı döneminde yapılan ve İstanbul’un fethinde kullanılan, Fatih Dökümhanesi’ne de ev sahipliği yapar. Alabalığı, dağ çileği ve orman balı meşhurdur. Köyün adı, etrafında bulunan demir madenlerinden geliyor. İlçenin Bulgaristan sınırında bulunan Demirköy’de kışlar sert geçermiş, onu da belirtelim. Demirköy gezişi için bahar ve yaz ayları daha uygun. Peki Demirköy gezilecek yerler nerelerdir, derhal bakalım:
İğneada
İğneada Feneri
Ayrıca Demirköy gezilecek yerler bakımından İğneada’yı tercih ettiyseniz
Derviş Ali Baba Türbesi’ni, Dupnisa Mağarası’nı, Fatih Dökümhanesi’ni, Kamilyalı Balcı Dede’yi de ziyaret etmenizi öneriyorum.
Zindan Dere Şelaleleri
Demirköy ilçesinin Avcılar köyünde bulunan şelale 7 metre yükseklikten akıyor ve güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmez… Hatta burası Trakya’nın en güzel şelalesidir. Rumların döneminde Korfa, sonra da Avcılar adı verilen bu köyün sahip olduğu en büyük zenginlik Zindandere Şelalesi’dir. Buraya araçla değil yürüyerek gelmelisiniz. Böylelikle doğanın içerisinde kaybolacak ve ayaklarınız yerden kesilmiş gibi hissedeceksiniz.
Mono Petra Kayalıkları
Beğendik Köyü
Demirköy-İğneada’ya gelen ve kamp kurmak isteyenlerin ilk tercihlerinden biri burasıdır. Bulgaristan sınır kapısına yakındır ve Demirköy’e 40 km mesafededir. Köyün gece boyu süren düğünleri de meşhurdur. Atatürk burayı ziyaret ettiği bir sırada muhtar ‘köyü beğendiniz mi?’ diye sormuş, Atatürk de ‘Beğendik.’ Diye cevap verince adı öyle kalmıştır. Köyün sahil şeridi 3 km uzunluğundadır ve suyu berraktır. Denizde büyükbaş hayvanların su içtiğini falan görürseniz şaşırmayın, burada böyle şeyler gayet normal… Halkın geçim kaynağı yalnızca hayvancılıkmış.
Bu arada Demirköy’ gelmişken İğneada Limanköy’e de uğramadan etmeyin. Şirin mi şirin bir yer olur kendisi. İğneada Longoz Ormanları’na oldukça yakın. Her tarafı doğal güzellik, her tarafı manzara. Eee şimdi Kırklareli’ne gelen, buraya uğramasın da ne yapsın?
Sislioba Kalesi
Longoz Ormanları
Dupnisa Mağarası
Demirköy’ün Sarpdere Köyü sınırlarında yer alıyor. Trakya bölgesinin turizme açık olan tek mağarası burası. 3 girişli ve 2 katlıdır. Şahsına münhasır doğal yapısıyla sizde hayranlık uyandıracaktır. Uzunluğu 3200 metredir, ülkemiz ile Bulgaristan arasındaki sınırı meydana getiren Mağaranın bitki örtüsü yeşilin bütün tonlarını barındırmaktadır. Rezve Deresi de bu mağaranın içerisinden çıkan kaynak suyu ile oluşmaktadır. Mağaranın üst katında Kuru Mağarası ve Kız Mağarası var. Aşağı tarafında da Sulu Mağara yer alıyor. Damlataş bakımından zengindir, devasa boyuttaki sarkıtlar, dikitler, sütunlar; damlataş havuzları vardır. Görüntüsünü bir kenara bırakırsak, mağaranın havası sağlık için de faydalıymış. Doğa ve macera tutkunlarındansanız Demirköy’e gelmişken fırsat bu fırsat deyin ve kesinlikle burayı ziyaret edin.
Kofçaz Gezilecek Yerler
Kırklareli gezi rehberi şimdi Kofçaz ilçesinin gezilecek yerlerini sunacak sizlere… Burası nüfusu az olan bir ilçe fakat yine de gezilip görülmeye değer yerleri vardır. Etrafındaki ağaçlar, değereler ve doğal unsurlarla beraber tam anlamıyla bir dağ yerleşimi olan Kofçaz’ın gezilecek yerleri şöyledir:
Gül Baba Türbesi
Ahmetler köyü mezarlığı’nın yanındadır. 4 metre yükseklikteki türbenin 6 penceresi bulunmaktadır. Türbeye gelenler elini sandukaya 3 kez sürer ve çıkarken de geri geri çıkar yani sandukaya arkasını dönmez. Gül Baba’nın kabri Macaristan’da olmasına rağmen burada da ona ithafen bir türbe yapılmıştır. Türbenin altında bir çeşme yer alır, buna Erenler Pınarı denir. Orman kenarındaki bu türbeyi ve çeşmeyi yakından görseniz iyi olur.
Topçu Baba Türbesi
Topçular köyü mezarlığı’ndadır. Topçu Baba dedikleri Şeyh Mahmut, 14. Yüzyıl sonları-15. Yüzyıl başlarında yaşayan bir zattır. Osmanlı ordusuyla beraber savaşmış, topçu subayı görevini yerine getirirken bir gün su bulamayan askerler için topuğuyla yere vurarak su çıkardığı ve yumruğu ile bir taşa vurduktan sonra taşın su kabı haline geldiği rivayet edilir. Bu türbenin olduğu korulukta 6 asırdan bu yana şenlikler düzenlenir. Her sene Haziran ayının 2. Cumartesi gününde yapılan bu şenliklerde kurban kesilir, pirinç, tuz, ekmek vs. dağıtılır.
Bu arada Kofçaz’a bağlı Ahlatlı Köyü onlarca Tümülüs barındırmaktadır. Bunlar Traklar dönemine aittir ve burada kapaklı mezarlıklar yani dolmenler de vardır.
Lüleburgaz Gezilecek Yerler
Kırklareli gezi rehberi öyle kolay kolay biter mi? Muhabbet koyulaşıyor, Kırklareli’nin gezilecek yerleri hakkında her şeyi enine boyuna konuşacağız… Şimdi Lüleburgaz ağırlayacak bizi.
Burası Kırklareli’nin en büyük yerleşim yeridir. Hem geçmişten izler taşıyan hem de modern bir ilçe olan Lüleburgaz Taşköprü’süyle, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’yle ve camisiyle ünlüdür. Tabii Lüleburgaz gezilecek yerler bu kadar değildir.
Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü
Lüleburgaz Deresi üzerindedir ve Sokullu Mehmet Paşa’nın talimatıyla Mimar Sinan’a yaptırılan bir köprüdür. Uzunluğu 84 metre, genişliği 6 metredir. 4 tane sivri kemeri vardır. Köprünün selyaranları güney daireseldir ve üstleri de yarım kubbelidir. Kuzeyde ise sivridir, üstleri de piramidaldir. Ortada yer alan iki büyük kemerin arasında tahliye gözü vardır.
Sokullu Mehmet Paşa Hamamı
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
Sokullu Mehmet Paşa Camii
Zindan Baba Türbesi
Kırklareli’de nereye gidilir? sorusunu cevaplandırmaya devam ediyoruz. Bu türbe Lüleburgaz Hükümet Konağı binasının yanındadır ve rivayete göre burada Gazi Evranos’un bayraktarı metfundur. Bazıları da idamına karar verilen bir mahkumun buraya hapsedildiğini, tam idam edilecekken başka birinin gelip suçu üzerine aldığını ve diğer mahkumu serbest bıraktırdığını söylemektedir. Suçu üzerine alan kişinin tam asılacağı gün vefat ettiği görülür. Suçlu olmadığı, âlim olduğu anlaşılınca buraya defnedilir ve burası ondan sonra türbe olur.
Zafer Çeşmesi
Lüleburgaz Şehitliği
Lüleburgaz’da ziyaret edilmesi gereken yerler içerisinde önemli bir konuma sahiptir. Bu şehitlik, görevleri ve görev yerleri farklı olan binlerce askerin anısına yapılmıştır. Tarihi 1973 yılına dayanan şehitlik Lüleburgaz Edirne Bayırı çıkışındadır. (Sağ taraftadır.) Öte yandan mezarlığın içinde bir anıt vardır. Şehitlikteki 3 süngü hava, deniz ve kara kuvvetlerini simgelemekte, çanak içerisindeki ay ve yıldız ise Lüleburgaz’da yaşayan halkı temsil etmektedir.
Lüleburgaz Gazi (Kadı) Ali Camii
1. Murat döneminde Hacı İlbeği’nin oğlu Gazi Ali Bey adına yaptırmış olduğu cami Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü’nün karşısındadır.
Caminin yaklaşık 650 yıllık bir geçmişi vardır, yapımında kullanılan taşlar Pınarhisar’dan getirilmiştir. Cami kare planlıdır ve tek minarelidir. Ziyaret ederek manevi havasından istifade etmeniz önerilir.
Pehlivanköy Gezilecek Yerler
Kırklareli’de gidilecek yerler listemizin yavaş yavaş sonlarına yaklaşıyoruz. Ama hemen gitmeye hazırlanmayın, daha bununla beraber 3 ilçe var önümüzde. Pehlivanköy, Kırklareli merkeze 62 km mesafede. Pavli diye de biliniyor. İlçeyi öne çıkaran şey Akarca Köprüsü’dür.
Akarca Köprüsü
Pehlivanköy’e Edirne’nin ilçesi Uzunköprü yönünden girişte Ergene Nehri bulunuyor. Bu nehrin üzerinde de Akarca Köprüsü yer alıyor. Osmanlı döneminde 16. Yüzyılda inşa edilmiş. 7 gölü kemerden meydana geliyor. Köprüyle ilgili bir efsane anlatılır. Söylenildiğine göre, köprü yapılırken orta kemer düzgün durmaz, çabalar yetersiz kalınca köprünün ayakta durabilmesi için tek çözümün, bir insan kurban etmek olduğuna karar verilir. Bunun için kura çekilir ve yemek getiren kadının adı çıkar. Oysa bu kadının daha birkaç aylık bir bebeği vardır, çocuğunu henüz sütten kesmemiştir. Peki ama, şimdi ne olacaktır?
(Reklamlaaar!) Demeyeceğim ve devam ediyorum. Kadın Cuma günü öldürülür ve köprüye gömülür. (Yazıklar olsun! Dediğinizi duyar gibiyim. Kadın bunlara yemek getiriyor, bunlar tutup kadını öldürüyor. Besle kargayı oysun gözünü diye boşuna dememişler.) Sonra köprünün yapımına devam edilir, kemer artık düzgün duruyordur. Köprü biter bitmesine de, her Cuma günü köprünün ayağından bir ses duyulmaya başlar. Evet, bu bir ağlama sesidir. Üstelik iki taşın arasından da süt akıyordur!
Pehlivanköy Camii
Asırlık Meşe Ağacı
Pehlivanköy’ün Edirne yönündeki girişinde bulunan, 100 yaşını devirmiş bir ağaçtır. Vee bingo! Yaprak Dökümü’nden bahsettim ya hani yazının ilk girişinde, bakın tesadüfün böylesi! Bu ağaç Yaprak Dökümü dizisinin o hüzünlü jeneriğinde yer alıyordu. Bu yüzden özellikle 2000’li yılllarda çok ilgi görüyor, bol bol ziyaret ediliyordu. Yaprak Dökümü bitmiş olabilir ama Kırklareli gezilecek yerler bitmez, meşe ağacı yıkılmaz. Lütfen Pehlivanköy’e gelince onu da ziyaret edin, yalnız bırakmayın.
Merkez Camisi
Bu cami de Ergene Mahallesi’nde yer alan bir yapı. Giriş kapısının üzerinde mermer kitabesi bulunuyor, bu kitabede 1902 tarihinde yapıldığı yazılı. Fakat kimin yaptırdığı bilinmiyor. dikdörtgen planlıdır, ölçüleri ortalama 13 x 22 metre şeklinde, 200 kişilik kapasitesi vardır, çok geniş değildir. Üst katı hoca odasıymış.
Bu arada Kuştepe Köyü Camisi de Pehlivanköy’e gelince ziyaret edebileceğiniz camilerdendir. Pehlivanköy’e bağlı Kuştepe köyünde bulunan cami 150 kişilik kapasitelidir, 1903 yılında yapılmıştır. Fakat Merkez Camii gibi onun da kim tarafından inşa ettirildiğine dair bilgi yoktur.
Pınarhisar Gezilecek Yerler
Kırklareli gezilecek yerler listesinde şimdi sahne sırası Pınarhisar’da! Bakalım bize hangi güzelliklerini sergileyecek?
Pınarhisar Kalesi
Sur topluluğunun bulunduğu tepenin bitişinde (bugünkü Ali Özer parkı) işte orada pınarlar vardır. İlçe de adını bu pınarlardan alıyor zaten. Kalenin yer aldığı tepenin yamaçlarında kazı çalışmaları yapılmış, eski dönemlere ait toprak küplere rastlanmıştır. Bu küplerden biri kaymakamlık binası bahçesinde’dir, diğeri de Ankara’da bulunmaktadır.
Hundi Hatun Camii
Sadık Ağa Camii de Pınarhisar’da bulunan camilerdendir, Atatürk İlköğretim Okulu’nun karşısındadır. (Vize yolu’nun üzerindedir.)
Evciler Köyü Göleti
Akören Göleti de Pınarhisar-Akören köyüne yakındır ve meşe ormanıyla çevrelenmiş, gizli saklı bir gölettir.
İslambeyli köyü koruluğu’nda ise her sene Ağustos’ta hıdrellez etkinliği düzenlenir. Burası Evciler köyü göletine çok yakındır.
Kel tepe mevkiinde ise Trakya ovalarını doyasıya izlemek mümkündür. Burası bir seyir terasıdır ve 2008’de ve 2009’da Mahya Tepe Doğa Şenliği burada düzenlenmiştir.
Poyralı Köyü Kültür Evi de Pınarhisar’a uğramışken ziyaret edebileceğiniz mütevazi bir yerdir.
Binbir Oklu Ahmet Baba Türbesi
Pınarhisar’ın 4 kilometre doğusundaki Erenler köyünde’ndedir. Rivayete göre 14. Yüzyılın sonlarında yaşayan bu kişi bölgenin fethedilmesine ve Türkleşmesine katkı sağlayan önemli bir şahsiyettir. Düşmanla mücadele ederken büyük kahramanlıklar gösterdiği,vücuduna 999 ok atılmasına rağmen vefat etmediği, 1000. Okla şehit düştüğü söylenir.
Bu arada Haydar Baba Türbesi’ni, Poyralı ve Cevizköy Balkan Şehitliklerini de Pehlivanköy gezinize dahil etmelisiniz.
Vize Gezilecek Yerler
Geldik şimdi Kırklareli’de gezeceğimiz son ilçeye… Buradan ayrılmak zor, insanın gezdikçe gezesi geliyor. Ama ne yazık ki satırlarımızın kapasitesi sınırlı. O zaman şimdi Vize gezilecek yerler nereler, onları da görelim:
Aya Nikola Manastırı
Küçük Ayasofya
Kıyıköy Plajı
Vize’ye bağlı olan Kıyıköy, Karadeniz’in kıyılarından biridir. Kayalık bir zemin üzerindedir ve iki tane sit alanı vardır. Karadeniz’e Buranın kuzeyinden Pabuçdere, güneyinden Kazandere dökülür. Burada kayık veya motor gezilerine çıkılabilir. Papuçdere’yle döküldüğü denizin arasında tertemiz, uzun bir kumsal vardır. Dilerseniz burada kamp yapabilirsiniz.
Panayır İskelesi Koyu
Poliçe Koyu’ndan İğneada’ya doğru ilerlediğinizde bu göz dolduran güzellikle karşılaşacaksınız. Burada kalkan balığı avcılığı oldukça yaygındır. Vize’ye 47 km mesafedeki Kışlacık Köyü’nde’dir ve yemyeşil ormanlarla kaplıdır. Koyun uzunluğu 200 metredir, genişliği ise 20 metreyi bulmaktadır. Karavan turizminin en güzel noktalarından biri olan koyda kamp yapabilir, şehrin karmaşasından uzakta tatilin keyfini çıkarabilirsiniz.
Poliçe Koyu
Vize ilçesindeki Kışlacık Köyü’nün sınırlarında bulunan Poliçe Koyu, Panayır İskelesi Koyu ile Kıyıköy arasındadır. Koyun görüntüsü bile herkesi cezbediyorken hele burada olmanın nasıl huzur vereceğini tahmin etmek zor değildir. Kumsalı valezli yapısıyla ilgi çeken koyun çevresinde ormanlar vardır.
Selvez Koyu da Vize- Kıyıköy kasabasının yakınlarında bulunan bir diğer koyddur, ziyaret etmeyi düşünürseniz bunun için önünüzde hiçbir engel yok!
Yanasu Mağarası
Vize ilçe merkezine 20 km uzaklıkta bulunan Yanasu Mağarası Balkaya Köyü’nde’dir ve dere yatağının takriben 5 km yukarısında konumlanmıştır. Bahçeköy-Aksicim-Balkaya yahut Kıyıköy-Aksicim-Balkaya yolundan ulaşım sağlanabilir. 1200 metre uzunluğa sahip mağara iki ayrı koldan oluşuyor. Mağaranın aktif kısmı , girişteki çöküntü salonuyla bağlantılı ana galeridir. Burada sürekli bir akış vardır, derinlikleri farklılık gösteren damlataş havuzları bulunmaktadır. Kısaca şöyle ifade edeyim; damlataş havuzu, mağaradaki göllerin üstüne saçaklar halinde iniyor, bu şekiller görenleri hayrete düşürüyor. Bu deneyimi yaşamalısınız derim ve susarım…
(Buraya gelmişken Kıyıköy Mağarası’nı da ziyaret edebilirsiniz, onu atlamayalım.)
Cehennem Şelaleleri
Bu doğa harikası da Vize ilçesinde bulunuyor. Yürüyüş ve kamp için burası gayet uygun ve keyifli bir bölge. Şelalelerin olduğu bölgede tesis yok ama, aklınızda bulunsun.
Sık Sorulan Sorular
Buraya kadar Kırklareli gezilecek yerler hakkında bilgi sahibi olduk. Ben Kırklareli’de gezilecek yerler hakkında araştırma yaparken olsun, edindiğim bilgilere dayanarak Kırklareli’de gezilecek yerler listesi yazarken çok eğlendim. Umarım siz de Kırklareli gezi rehberi okurken benimle aynı duyguları paylaşmışsınızdır. Şimdi son olarak kısa bir özet geçmek istiyorum. Şimdiden hepinize Kırklareli geziniz boyunca iyi eğlenceler diliyorum.
Kırklareli Gezilecek Yerler Nelerdir?
Kırklareli turistik yerler, Kırklareli tarihi yerler, Kırklareli müzeler, Kırklareli doğal güzellikler; kısacası Kırklareli mekanlar ilçelere göre farklılık gösteriyor. Bu kapsamda;
- Kırklareli merkezde nereye gidilir: Ali Rıza Efendi Kültür Evi, Aşağı Pınar Açık Hava Köy Müzesi, Atatürk Evi vb…
- Babaeski gezilecek yerler nerelerdir: Babaeski Hamamı ve köprüsü, Eski Camii vb…
- Demirköy görülecek yerler hangileridir: İğneada, Beğendik Köyü, Zindan Dere Şelaleleri, Sislioba Kalesi vb…
- Kofçaz gezilecek yerler nerelerdir: Topçu Baba Türbesi, Gül Baba Türbesi vb…
- Lüleburgaz gezilecek yerler nerelerdir: Sokullu Mehmet Paşa külliyesi-köprüsü-camii-hamamı, Sokullu Mehmet Paşa vb…
- Pehlivanköy gezilecek yerler nerelerdir: Akarca Köprüsü, Pehlivanköy Camii vb…
- Pınarhisar’da nereye gidilir: Hundi Hatun Camii, Pınarhisar Kalesi, Evciler Köyü Göleti vb…
- Kırklareli-Vize gezilecek yerler nerelerdir: Küçük Ayasofya, Yanasu Mağarası, Poliçe Koyu, Panayır İskelesi Koyu vb…
Edirne gezilecek yerler ve Tekirdağ gezilecek yerler yazılarıma da bakmayı unutmayın 🙂