Bursa’da ne yenir? sorusu hayatınızda yeni bir sayfa açacak! Hayır yani hayatınız hamburger ekmeğinin ortasındaki o et gibi Bursa’dan önce ve Bursa’dan sonra olmak üzere 2 bölüme ayrılacak. (Kendimi kıytırık TV kanallarında 100 TL’ye akıllı telefon reklamı yapan amcalar gibi hissettim. Ama ben onlar gibi kolpa yapmam!)
Eğer siz de Kolpa gibi ‘beni aşka inandır’ diyenlerdenseniz ben de Gökhan Türkmen gibi ‘inandırmaz mıydım aşka seni?’ diyorum ve sizi gerçek aşka davet ediyorum. Bursa yemekleri ile vuslata varmaya var mısınız? İşte aşk budur azizim. (…) Şimdiki insanların çoğu aşk bir sudur iç iç kudur modunda yaşıyorlar.
Yemekleri güzeldir, burası çünkü Bursa,
Biri bizim için, hemen sofra kursa,
Ama o yemese, sadece öyle dursa,
Boğazıma takılınca, bi sırtıma vursa.
(Ama bütün hıncını alırcasına hunharca vurmasın. Sadece boğazıma takılan o besin parçasının mideme inmesine yardım edecek kadar hafif şiddetli bi müdahalede bulunsun. Yavaş ye lan yavaş, arkandan atlı mı koşturuyor fil misin iguana mısın! Kutup ayısı! Vb. hakaretlerde de bulunmasın.)
[Biri yer biri bakar… Devamını biliyorsunuz. O yemesin öyle dursun derken çok mu bencilce davrandım acaba? Yesin ama az yesin. Çifter çifter götürmesin ki ben de kim kaç tane yedi rahat rahat istatistiksel hesabını yapabileyim.]
Bursa’da Ne Yenir?
Neyse siz benim bu telkinlerimi dikkate almayın. Geçen gün Açlık Oyunları izledim ve onun etkisinde kalmış olmalıyım. Bursa yöresel lezzetler herkese yeter. Sharer olmak iyi bir şey. O zaman Anlıyorum. Tirilye’ye gittiniz ve canınız çekti. Uludağ’a uğradıktan sonra sizi Uludağ limonata aşkı sardı. Yahu söylesenize ben acıktım Bursa’da ne yenir diye merak ediyorum diye?
Sizin için harika bir beslenme programı hazırladım. Bu kalori cetveli ile kilolarınıza kilo katacak, eğer diyet yapıyordu iseniz verdiğiniz kilolara tekrar kavuşmanın mutluluğunu yaşayacaksınız. (Hayır bu seçim propagandası gibi vaadlerimi dikkate almayın. Seçim vaadleri hiçbir zaman gerçek olmaz. Ama ben size %100 lezzet garantili bir Bursa deneyimi sunacağım. Memnun kalmazsanız paranız…. … … Satılan malın iadesi olmaz kanka. Sen de yediğin yemeği geri çıkar o zaman istifrâ et.)
[Iyyy daha başlamadan dakka bir gol bir iğrenç bir login yaptım.)
İskender
HD İskender’de yediğiniz İskender nereee, bu nereee… İskender’in doğup büyüdüğü yer burası. (Büyük İskender ve Küçük İskender de olsalardı ne çok severlerdi bu kebabı ah ah…)
Ama büyük demişken siz en az 1,5 porsiyon söyleyin. Yiyemediğinizi paket maket yaptırın. İskender güzel ama çok ağır be dostlar. Tereyağı olmadan yesek acaba nasıl olur? Bence güzel olabilir. Ayrıca ben iskenderin yanında gelen o yumruk gibi et parçasını hiç sevmem. İnanılmaz midemi bulandırır. Aklıma kötü kötü şeyler getittittittirir. Eğer benim yediğim iskenderse bu ne? Yok ben bunu yediysem İskender nerde? Şiş köfte deniyormuş.
Şiş köfte şiş,
İstersen lokum gibi piş,
Asla olmaz bu iş,
Yemiyicem de yemiyicem!
Onun dışında Bursa’nın İskenderi gayet güzel. Cosss Baydöner reklamındaki İskenderden de güzel.
Bursa Helvası
Ama öyle demeyin. Bana geçen senelerde atrofi teşhisi koydular. Beyin küçülmesi var diye. (Üzülün üzülün!) Evet dostlar, bu gerçekten gerçek. Eğer bana bişey olursa İnstagram hesaplarımı… (Bi duygusala bağlayamıyorum umarım beynim daha fazla küçülmemiştir, dimi dimi motive edin.) Yaa neler neler yaşadım ben aşka geldim anlatacam. Küvezlerde mi kalmadım, oksijensiz mi bırakmadılar beni h2o vermemişler bana bebekken. (Pardon o suyun formülüydü. Oksijen vermediler bana anne, benim hiç oskijenim olmadı ki.)
[Tamam mübalağada ifrat yapmış olabilirim. Ama beni havasız bıraktıkları doğru. O yüzden özürlü kaldık toplu taşımalara bedava biniyoruz ne güzel!)
(Buradan özürlülere sakat diyenleri kınıyorum sensin sakat yok ciğer sakatat! Düzgün konuş sığır! Ama özürlüler garanti cennetlik insanlar değil dostlar. Ayyy körlerin kalp gözü açık muhabbetlerini bırakalım. Öyle olsaydı hepsi mütedeyyin olurdu. Halbuki bazılarını bir kaşık suda boğası geliyor insanın, acımayın herkese engelli diye.)
Mihaliç Peyniri
– Bana bi Mihaliç?
demenin cool havası var. Bir de;
– Bana bi kelle!
demenin kabalığı. Aslında Mağliç peyniri derler ona. (Bi karar verin be ‘m’ harfiyle başlıyor orası kesin de…
Immm harf alıyım. Harf alıyım.)
[Kendimi Bloomberg’de Kelime Oyunu izliyor gibi hissettim. Bi tane soruyu bilsem, ‘tamam ulan ben bu yarışmaya başvurucam’ derdim. Kendimi köşeyi dönmüş sayardım, hayallere dalardım. Kim Beşyüz Milyon İster’e başvurdum çağırmadılar. Tipimi beğenmediler galiba. Çarkıfelek de olmadı. Mehmet Ali Erbil’i görüyo musunuz dağ gibi adam çuval gibi yıkıldı. Kaçış Sendromu hastalığına yakalandı. Ne garip hastalıklar var dostlar. Alice Harikalar Diyarı’nda Sendromu var, kurtadam sendromu var, yürüyen ceset sendromu var… Körlük şaşılık ne ki?] Bu peynir çok tuzludur, tam benlik. Ben yemekleri şor gibi yerim, tuz, un ve şeker ile çok sıkı fıkıyızdır. (Korkuyorum kendime check-uplar, tomografiler, MR’lar yaptırmalıyım. Bütün radyolojik testlerden geçmeliyim. Ama yine de ikna olmayabilirim. O doktorlar anlamamıştır derim, başka hastanelerin yolunu tutarım.)
Cevizli Lokum
Ben cevizli lokum,
Güzeldir kokum,
Sanki senin kalbine,
Saplanmış bir okum.
(Noluyo be cevizli lokum bana mı yürüyo? Bu ne cürret! Bu ne terrrbiyesizlik seviyesizlik!)
[Oradan mekânın sahibi gelir ve şöyle der:
Ulan lokum! Seni bunca yıl yanımızda besledik büyüttük. Kardeş dedik ekmeğimizi bölüştük. Bunu da mı yapacaktın ha? Bizim müşterimize asılanı, kibirinden kasılanı biz tavana asıp intihar süsü veririz.]
Yhhaaa tamam şikayetçi olmayacağım, mes’eleyi büyütmeyin.
(Hayal gücümü görüyosunuz değil mi? Turkcell internet paketim gibi sınırsız! Turkcell’le bağlan hayata. Yok yemekle bağlan hayata, hayata bağlan yemekle, bağlan yemeğe hayatla.)
[Sonuncusu olmadı ama mesajımı almıştır o diyorum Hadise gibi… Neymiş? Yemek yemek temel sorumluluklarımızdan biriymiş. Onu en iyi şekilde yerine getirmeliyiz. Biz sorumluluk sahibi insanlarız. O yüzden Bursalara kadar geldik.] Kına lokumu da deniyormuş buna. Aman ne farklı isim ne farklı isiim. Şoke oldum.
Bu arada bu tatlı değil, hamur işi.
Bursa Şeftalisi
Ooo keles keles,
Yemekleri hep beleş,
Değil tabii para baycan,
Sonra da kalanı saycan.
(Evet ben öyle yaparım. En ufak bir harcamada bulunduktan sonra paralarımı sayarım. Gelir-gider hesabı yapmak önemli. O harcanan parayı bi şekilde yerine koymam gerek. Yoksa rahat uyuyamam ve… Ya sonra insomnia olursam? Makinist filmini izleyin, uykusuzluk çok korkunç. Evvelki senelerde bi kronik uykusuzluk çekmiştim zaten. Antidepresan içerdim, sonra Model’den Antidepresan Gülümsemesi şarkısını söyleyerek takılırdım.)
[O grup da dağıldı bak, Model’in modeli geçti. İşte arkadaşlıklar biter dostlar, yemekler bâki. Ağlarsa Bursa’m ağlar, gerisi yalan ağlar demiş büyüklerimiz. (?) Sanırım öyleydi.]
Cendere Baklavası
Nasrettin Hoca bir gün baklava yiyormuş. Kendi önündekiler bitmiş şimdi tamam mı? Başkasının önünden de almak istemiyor ayıp olmasın diye.
– Buraya gelirken bizim karıyla kavga ettim, saçından tutup şöööyle bi çevirdim! demiş ve o şekilde tepsinin diğer tarafını kendine çevirerek devam etmiş. (Bu fıkrayı arasanız tarasanız internette bulamazsınız. Kıymetimi bilin.)
[Uygulamalı olarak göstermeyince komik gelmemiş olabilir. Ama size çok komik fıkralar anlatıcam dostlar. Gerçek fıkralar hiç duyulmamış. Merak ettiniz mii? O zaman sonraki yazılarımızı okumaya devam edin.]
Kestane Şekeri
Kırnaçe
Bu, ev yapımı sağlıklı bir sosismiş güya. Ama domuz eti var diyorlar. Pis hınzır! Marketlerdeki sosisler de zararlı. Hayvanların kıkırdak, deri, kemik memik ne varsa hepsini toplayıp o şekilde yapıyorlarmış. (Birazdan sosisli sipariş ediyomuşum falan… Edebilirim. Aman ya ne yapayım evde yemek yoksa? Aç mı kalayım!)
Kebapçe
Tahinli Pide
Pidelerde tahin,
Gökyüzünde şâhin,
Falcı ve kâhin,
Ben onlara inanmam.
İnegöl Köfte
[Aklıma Hayat Şarkısı’nda ‘evlencem ben senlen’ diyen Hülya geldi… Ooo şşşşeffffff! Beni ancak sıkı bir H. Ş. Fanı anlayabilir.]
Dana ve kuzu etinden yapılan bu köftenin tarihi yüzyıllar öncesine uzanıyor. Siz de onunla lezzete uzanın! Bana da bi tabak uzatın ordan!
Kıymalı Cantık
[Ben hep böyle tek sayılarda takılırım. Alarmımı da saat 06:59’a kurarım. Bakın 1 dakika erken kalkarım, ne kadar fedâkar bir insanım ben napıcam bu kendimle yaa… Bu kadar iyimser olma bu kadar çalışkan olma diyorum, yok! Dinletemiyorum kıza.)
Pideli Köfte
Muradiye Çorbası
– Muradiye teyze? Çorba yapmışın?
– Hee! Ne muradın varsa hâsıl olsun yavrum.
– Teyzem benim be sağ olasın. Sahi sen bu çorbanın içine ne koydun tarifini bi de hele ben anneme de söylerim o da yapar.
– Haa… Han… Hangi. Çor. Hangi çorbanın?
– Muradiye çorbası Muradiye teyze?
– ???
– Teyze? Teyzeeee!
Ambulans çağırırlar. Kadın sizlere ömür.
(Çok pardon ama –çüş yani çüş!’ Bu nasıl bir kurgu producktion? Ay Yapım’dan bana teklif meklif gelmicek bu kafayla ben umudu kestim.)
Neyse siz de Muradiye teyzenin vefatından sonra, bu elîm hâdise sizi derin bir hüzne boğmuşken Bursa helvası yapıp götürürsünüz ölü evine… Diye bir şey söylemeyeceğim. Ölümle şaka olmaz. Hem un helvası yapılır mevtânın ardından. eski köye yeni âdet çıkarmayın!
Şehriye, kabak, tavuk kuşbaşı, yoğurt, havuç, şehriye, un… 118 80’i arayarak bulamadığınız ne varsa bu çorbada var dostlar!
(O reklama da uyuz kapıyorum haa. Yüzonsekiz seksen seksen seksen…. Banel insanlar banlıcam hepinizi.)
[Eskiden bedava-sitem forumunda CEO olmuştum. Ne günlerdi havalara giriyordum. İçime dert oldu forumlarda mod olup üye banlayamamak!]
Uludağ Pilavı
[Olamaz! İfşalandım!]
Neyse ya duymadın görmedin bilmiyosun kanka. Bu pilavda üzüm, kestane, havuç, kesme şeker ve kuşbaşı et var. Tabii ki bir de ne var? Piriinç! (Bunu hiç tahmin etmiyordun dimi? İşte böyle şaşırırsın! Pilavda pirinç var inanabiliyor musun? Ben daha bişey demiyorum , bunu da gördüm ya, artık gam yemem.)
Elbasan tava
[Harbiden haa Grup84 vardı eskiden. Sevdiğimi başkalarıyla… Göreceksem eğer kör olsun bu gözler, görmeyeyim bidaha derdi. Kendine ettiği beddualar mı tuttu ne? Görünmez oldu. Grup 84 şimdi -84 oldu. Neydim demeyeceksin noldum diyeceksin bu hayatta.] Bu Arnavut lezzeti; kuzu eti, patates püresi ve peynirle oluşturuluyor. Bunlar unla kaplanınca, sizin içinizi de bi sevinç kaplıyor.
Ciğer Sarması
Defter nedir diye anca 3 yaşındaki yeğenim sorar. Bana de ki PHP’de require komutu nedir? Hayır javascript değişkenler falan? Bana bunlarla gel. Gören de sanır ki front-End Developer oldum.
Ama eskiden de böyle insanlar varmış. Malını hiç methetmezmiş. ‘Bu peynir nasıl?’ diye sorsalar; ‘peynir işte’ dermiş. Şimdikiler ohooo. Olmayan malı öve öve bitiremiyor. Olan malları zaten yere göğe sığdıramıyor. Abi bu karpuzlar var ya bal bal bal! Tadından yiyemezsin diyor. Eve geliyorsun kelek!) Bunun yapılışı son derece meşakkatli olduğundan genelde sadece özel gün sofralarının konuğu olur. (Adamlar da haklı. Gözünde büyür büyür, Everest dağı gibi olur insana onu yapmak.)
Etli Kereviz
Ya kereviz?
Onu da sevelim ya yazık, dışlamayalım onu. (O duyguyu iyi bilirim. Sınıfta beni hep dışlarlardı. Çok örnek bir öğrenci olduğum için hasetliklerinden! Yani galiba. Ben öyle düşünüyorum sanırım süper zekâydım. Çekemediler beni, çünkü ellerinde fotoğraf makinesi yoktu. O güzelim kareleri kaçırdılar! Amele misiniz yaa siz? Telefonunuzda mı yok çeksenize lan beni!)
Kestaneli Lahana Sarması
Anjelik Reçeli
Angelina Jolie ve Brad Pitt nası âşıktı hatırlamıyo musunuz? Ölüyorum bitiyorum Brad Pitt diyen kadın şimdi ‘senden nefret ediyorum Brad! Bi git artık bi Pitt’sin ilişkimiz!!!’ diyor. (Demişti, tabii o olaylar oldu bitti sosyal medya yıkıldı dünya ayran gibi çalkalandı. Uyuyomusun kankii? Ben hem yurt içi hem yurt dışı magazin haberlerini takip ederim. Çok magazinsel bir insanımdır. Ama yanlış anlamayın. Dedikodu gıybeti hiç hiç sevmem hiiiiçiçiiçiç.)
– Kıız Angelina? Şşşş seninki hâlâ seni seviyomuş
derim, ağzını yoklarım. Eğer ki;
– Aaaa ciddi olamazsın! Ayy ne dedi anlat anlat!
diye oltaya gelirse yandı! Ama derse ki;
– Bana ne be! Hem seni ne ilgilendiriyo bizim aramızda!
Ben de şöyle derim:
– Ulan Angelina?! Fok balığı gibi olmuşun balina! Çeki düzen ver şu halina! Yurime salina salina! (Laz oldum sanırım eski lehçemi istiyrum.)
Sonra hızımı alamam ve devam ederim: Bak ben senin için diyorum tamam mı sen iyilikten anlamıyosun angut Angelina! Sen iyice tozuttun bak toz ol!
(O da kuyruğunu kıstırıp gider.)
[Sanırım Angelina’ya Dog’s dedim.
Türkü açıyorum size Kral TV’den:
Oy Bahçenize,
Ben Giremedim yavrum,
Kopekten oy oy kopekten oy.)
Bağdat Hurma Tatlısı
Romantizme park ediyorum arabayı:
Ben dünyanın en büyük âşığı olabilirim
Ben Leylayı Mecnunu Ferhatı Aslıyı
Keremi bilmem ama
Bağdatı iki gözüm kapalı bulabilirim.
(Halt bulursun. Sen şurdan şuraya gidemezsin be bastonunu al da öyle git körler öyle gider. Önünde araba var toslama dikkat et merdivenden düşme kafanı gözünü yarma!)
Bu hafif bir tatlı. Midenize oturmaz. Hazımsızlık ve şişkinlik gibi sindirimsel sorunlara yol açmaz. Security security tüketilebilir.
Kemalpaşa Tatlısı
Bu arada Bursa’da Keles Güveci, Etli Erik Yemeği, Dik Dik Kebabı, Dede Çorbası, Damat Paçası, Ciğer Böreği, Silor Tepsi Mantısı, Mumbar Dolması, Dilber Dudağı, Hamur bamyası, Sipsi Çorbası da yiyebilirsiniz.
Marşal
Ülkü Pastanesi’nin çıkardığı bu tatlı Bursa’nın yöresel tatlılarından biri. O zaman hadi marş marş!
Bursa’da Ne Yenir Ne İçilir?
O kadar şey yedik, daha bunu sormazsınız herhalde. Ben de, ‘alzheimer mı oldun kanka daha demin dünyayı yedin’ derim. Tamam, kabul. Artık bu saçmalıklara daha fazla dayanamayacaksınız. O zaman size şu zengin bilgileri de aktarayım, sonra beni benimle bırakın.
- Uludağ Kebapçısı Cemil ve Cemal Usta’ya gidip; ‘hştt Cemil? Sen mi daha güzel kebap yapıyon yoksa Cemal mi?’ dersiniz. Cemal’e de gidip; ‘Senin bu Cemil var ya, ‘ben ondan daha güzel kebap yapıyom, o bişey bilmiyo’ falan diyo haa haberin olsun.’ Dersiniz. Böylece ortalığı kızıştırın, sonra bişeyler atıştırın. (Yok ya aralarını bozmayın insanların fitne fesat tohumları ekmeyin. Ceremesini çekmeyin. Size nasihatim olsun.)
- Kebapçı Hüseyin Usta’ya da gidebilirsiniz. Ama ‘ooo Hüsoo’ falan demeyin. Öyle şeyleri hiç sevmem ‘İbo, Memo, Sülo vs. vs.’ Hiç hoş değil.
- Beceren Restoran’da yemek yemeyi becerirsiniz herhalde… Yalnız bu biraz… Olmamış bu ya… Kazık yiyecekmişiz, bize x.xxx bi hesap kitleyeceklermiş gibi duruyo. Hem Abazalar bunu çok dalga konusu yapar.
- Hayat Lokantası’nda hayatınızın en güzel yemeklerini yiyebilirsiniz. (Fazla bi reklam çalışması yapamayacağım.)
- Kitap Evi Restoran’da mum, piano ve kitaplar eşliğinde yemek yeme deneyimi yaşayabilirsiniz.
- By Ahtapotus’da ahtapot değil başka şeyler yemenizi öneririm. Size balık mı yok?
- Acıdayı’ya gidip ‘dayııı ben geldim’ diyebilirsiniz. O da size Ezel’deki Ramiz dayı gibi ‘hoş geldin yeğen. Sana güzel yemekler hazırlamışam.’ Der.
- Just pide just pide diyorsanız Kayhan Çarşısı’na veya Küçük Saray’a uğrayabilirsiniz.
- Köfteci Zeynel’e giderek ‘Hey Zeyno! İki porsiyon çak ordan!’ demeyin atarlanır. Güzel güzel isteyin. Ya da siz bence Orhan Köfte’ye gidin.
- Hasırönü Et Lokantası’nın önüne hasırlarınızı serip yemeğinizi yeyin diyeceğim ama olmaz ki şimdi öcü görmüş gibi bakarlar. Siz sandalyede oturarak haşır huşur yiyin herkezzzler gibi.
(Hadi herkez,
Bursa merkez,
Türk çerkez,
Gelin yemek var!)
- Üç köfte’ye gidip otuzüç köfte yiyebilirsiniz. (Fazla gelirse paketletin bana yollayın.)
- Efendioğlu Cağ Döner’de efendi efendi takılın, beni de CAGırın.
- Tarihi Abdal Fırını’nda kıyır kıyır simitler yiyebilirsiniz. (Aptal maptal diye komiklik yapmaya çalışmak olmaz. Abdal; eski tarikat mensuplarına deniyor. Tabii bu devirde tarikat mı var? Geçen günkü Fatih Nurullah olayını sağır sultan duydu.)
- Çağdaş Kumpir’de çağdaş çağdaş, modern modern yemeğinizi yiyin, çağa ayak uydurun arkadaş.
- Besler Köftecisi sizi çok iyi besler.
- Tavacı refikte yemeklere refîk (yoldaş) olabilirsiniz. Ama sevgiliniz yoksa ‘nerde benim refikam?’ diye hüzünlenebilirsiniz.
- Kukul Pide var. Kukul kukul, lezzete sokul, iyice yanaş, hadi yavaş yavaş. Güzel çiğneyin.
- İnan Kardeşler’de, ‘inandım kardeşler! Bursa yemekleri güzelmiş’ diye itirafta bulunabilirsiniz.
- 21 Masa’ya gidip kaç masa var lan burda 1, 2, 3diye sayıp sonra ben 21. Masaya geçicem kardeşim diyebilirsiniz. ‘Beyefendi orası dolu sizi başka yere…’ derlerse lafı ağızlarına tıkayıp; ’yirmibir masa değil mi lan burası orası olacak işte o kadar!’ diye kıllık yapabilirsiniz. (Sonra 21 tabak yemek yiyebilirsiniz diyeceğim olmayacak. Tamam sayıların gizemi vs. kaptırmayalım kendimizi motoru yakacaz.)
- Şark Yaprak Döner’e giderek ‘şarkta da garbta da seninim Bursammm’ diye îlan-ı aşkta bulunup yemeklerinizi yiyerek ‘mmmm çok lezzetliymiş şimdi çark ettim, kafama dank ettim.’ Diyebilirsiniz.
- İnanç Fırın’da Bursa yemeklreine olan inancınızı pekiştirebilirsiniz. Ziyâde olsun!
- Geye Dondurmacısı’na gidip ‘sen ne ayak kardo? Burda geye lezbiyene mi servis yapıyosun haa? Haaa? Söyle ha?’
Diye sorgulamaya tâbi tuttuktan sonra geçip yemeğinizi alıp, çatal batırıp, ısırıp midenize atabilirsiniz. (!) Pardon yemek değil dondurma yirsiniz, kazandibi yirsiniz, yirsiniz de yirsiniz tatlıları. (Not: Gayler de insan beyler! Öyle insanları aşağılamak, tahkir etmek vs. bizim ansiklopedimizde yazmaz. Ama o tarz işleri de hoş görmeyiz tabii. İkisi ayrı şey.)
- Glasserie tam konum atmalık, yer bildirimi yapmalık yer! Ne havalı!
- Abla’nın Yeri’nde hanımabladan yemekler yiyebilirsiniz. Kibar kibar istersiniz. Edeple gelen lütufla gider demişler. O zaman gidebilirsiniz!
Yar saçların lüle lüle,
Hadi size güle güle.
Bursa gezilecek yerler yazımı da okumayı unutmayın!