Yalova’da ne yenir? Jolly Jolly Jolly ile çıktım taaatile! Diyesimiz geldiği zaman aklımıza esip gelen ilk yerlerden biridir Yalova. (O reklamlarla bağlantım yoktur. Ben kendi çapımda yazan çizen bir insanım. Sakalımız yok ki lafımız dinlensin.) [Eski sevgilime sesleniyorum, sakallarına aklar düşsün, arabanın anahtarını kaybedesin, tuttuğun takım 17’ye 0 yenilsin geber!]
Evet ben normalde sevgi pıtırcıkları gibi, kuşlar kelebekler, hayat ne güzel modunda, gayet sağduyulu bir insancağızımdır. Beddua etmek iyi bir şey değil vazgeçtim diyicem ama o gerzek şimdi ‘bedduandan vazgeçmişsin? Geri dönmek istiyormuşsun’ der. Ben de Sinan Akçıl gibi ‘hoppala yok ya’ derim ve ‘kendi kendine gelin güvey olma, sen Kara Sevda’daki Kemal gibi öldün benim için!’ derim.
Tabii siz de şu an Yalova yemek rehberi diye geldim eski sevgili şiddetine şâhit oluyorum diyorsunuz. (O mu bana vuracak? Güleyim de boşa gitmesin. Kendi gölgesinden korkardı mal.)
Oğuzhan Koç gibi Kendime Sardım.
Siz olmasanız napardım bilmem. Seni bir gün görmesem, sesini bile duymasam…
(Yaa tam Eurovision’a çıkıcak insanım. Bilmediğim şarkı yok. Ondan bundan katıp karıştırırım kimse de anlamaz. Birinci olurum Türkiye’mizi temsil ederim.)
Yalova’da Ne Yenir?
Konuyu bu kadar dağıttıktan sonra soruyu 2. Kez soruyorum. Yürüyen Köşk’e gittik, Dipsiz Göl’ü gördük. Yaylalar-kaplıcalar, sahil ve plajlar derken o an geldi çattı: Yemek vakti! Ne yesem ne yesem… ‘Ye bişey işte al ordan bi sandviç mandviç, amaç mideyi doldurmak.’ Diye bir şey söz konusu olmaz. Mide bu mide! Facebook arkadaş listen değil! (Evet ben durumlarımı beğensinler diye önüme kim çıkarsa istek atardım. Hatta Narci Halmerano, bilmem nörono mörono bir sürü ejjjnebileri eklerdim. Durumlarımı beğensinler de arkadaşlarıma facede çok popi gözükeyim diye.) Neyse Yalova yemekleri neler? Ben kürsüyü onlara devrediyorum.
Termal Çorbası
Termal kaplıcalarda suya doyduktan sonra üzerine bir de termal çorbası içerek hem içerden hem dışardan vücudunuzu iyice bi sulamış olursunuz.
Hey kanka çorba iç, böylece mideni sula,
Pandemi var bak, gitmicez hiç okula,
Kal geldi be niye, kanka sana noldu la,
Senle mi uğraşcam be, hadi naş naş!
(Yalnız ben liselicanlardan değilim rica ederim. Tabii ki okulla mokulla işim olmaz. Zaten ne ortaokuldayken ne lisedeyken de olmazdı. Evimin dibindeki okula hep geç kalır yok yazılırdım. Sınavları kaçırır, enâyi gibi tek başıma sınava girer ve kopya mopya çekemezdim. Okuldan zar zor mezun olalı 6 yıl oluyor. O köprünün altından çok sular aktı. O yıllara dâir özlem duyduğum tek şey, kantinde yediğim Yengen tostu.) Termal çorbası adı üzerinde Yalova-Termal ilçesinin ülkemize kazandırdığı bir lezzet. Bol tereyağı içeriyor. [Canan Karatay duymasın.] Sarımsak da ekleniyor. (Ulan kokarca gibi kokmayalım sonra? Gençler Vivident Vivident, çiğne ve gülümse! Diyoruz nâneli sakızları unutmuyoruz.) [Tabii bu sadece kokuyu baskılıyor. Dişleri de fırçalamak gerek. Yoksa millet ‘çekiyoruuum, hadiii peeeyniiir deyin’ derken sizin dişleri görünce ıyyy seninki Sütaş kaşarı olmuş pis herif! Derler.]
Canım Muratbey Kaşkaval peyniri çekti. Bence bu çorbanın içine onu da koyak. Güzel güzel doyak. Sonra elma soyak. Onu da yiyek sağlıklı beslenmek şart.
Milföylü Yalova Kebabı
Çeşnili ve domatesli sosta iyice sotelenen etler milföy hamuruyla birleşince ortaya çıkan şey acayip excellent!
Ne yapayım ben, manavı kasabı,
Bulmuşum bak, milföylü kebabı,
Yalova’ya çağırdım, ama o gelmiyo,
Pandemi var diyo, yasakları delmiyo.
(Doğru yapıyo işte ben de oturaydım ya evimde ne işim vardı Yalovalara geldim. Sizin için nelere katlanıyorum. Bakın virüsler kol geziyor. Maskemizi takalım, keyfimize bakalım… Olmuyor işte tedbirsizlik başa belâ.)
[Ama en azından maske nedir biliyoruz. ‘Takar mısınız lütfen pandemi şeyinizi?’ demiyoruz bazıları gibi.]
Kaçamak
Tamam sen de her yerde kaçamak yapa yapa keçileri kaçırcaz yaw asdfdfdf. (Böyle yazacağına ? ? ☺ falan yaz elin emojilere gitsin azcık ne duygusuz insansın.)
[Kendime diyorum galiba? Eee ortamda başka kimse olmadığına göre? Ah bak görüyo musunuz ne kadar özeleştirisel bir insanım.]
Ben bu yemeği başka şehirlerde de yediydim. Sizin için o kadar uğraşıp didinerek hazırlamış bulunduğum yemek rehberlerini lütfedip incelerseniz görürsünüz, hürmetlerimle.
Yalova’da ne yenir? dedi, ne istersin dedim. Öyle bir şey söyle ki çok lezzetli olsun dedi. Kaçamak dedim, sustu.
(Adamı böyle sustururlar işte Osmanlı tokadı gibi lafı koydu mu oturturlar. Sen de ağzını açarsın, tavana bakarsın bön bön. Silivri soğuktur beyim.) [Ne alâka, 77 Plaka, Yalova’dayız bekleme bizi yemeğe biz gelmicez.] Yalnız bu sahne gerçek olsa, ‘anniiş ben Yalova’dayım arkilerle, beni bekleme’ desem; şöyle tepki alırım:
‘Gız senin ne işin var orda! Sen hele buraya bi gel’… Uzaklar sana gelir sen hele bi geel. Bütün dertler bitiverir demezler ki Pinhani gibi… Kavak Yelleri esmez bizim evde. Fırtına sessizliği bunlar. Bi defasında okuldan kaçtım bi araba dayak yedim. (Şiddet mağduruyum. Yoksa ondan mı bazen saçmalıyorum? Yok ya benim altyapım böyle. Benim altyapım TTNET’in altyapısı gibi bozuk değil tamam mı kanka. Fıtık ediyo onların interneti beni. Kopa kopa parça pinçik oluyo internet, senin aklın bile bu kadar gidip gelmiyodur kanka.)
[Ne dedim ben? Kavgada bile söylenmez.] Mısır unu helva kıvamına getiriliyor. Üzerine tereyağı dökülüyor. Salça, baharat ve peynir de olmalı. Yemeyecek misin? Hadi bakim yeme!
Böğür
Gel gel gümüle gel böğrüme
Dom dom kurşunu değdi.
Iyyy ben kiim İbrahim Tatlıses söylemek kim. Asla tahammülüm yok. Sıfır tolerans hadi git durma! Yüreğim soğudu yakamam bidaha. Okey? Hadise’yi de sevmem gerçi ama denize düşen yılana sarılır napak… İbrahim Tatlıses’in şarkılarından beynim yanacağına, içimi buhran basacağına…
Kaburga dolmasından yapılıyor. Kaburganın içerisine doldurulan kuşbaşı, soğan ve baharatlı pilavdan oluşuyor. Ben dislike etsem kızar mısınız?
Bu et yemeğine, derler burda böğür,
Önce bi tadına bak, miden bulansın öğür,
Kanka hayııır, hayır dur kusma,
Etrafı batırdın şimdi, napcaz konuş susma!
Halbuki dayansaydın, getircektim kolonya,
Senin yüzünden pislendi, her yer ulan ya!
(Afedersin ama nası yaptıysan öyle temizliceksin kanka. Senin uşağın yok! Ben sana ye de öğür dedim diye; gidip yemen ve öğürmen mi gerekiyodu ha! Ben köprüden atla desem atlıcan mı budala! Ben onu şaka söyledim ne her dediğimi ciddiye alıyon. Başka zaman olsa sittin sene takmazsın beni ters insansın ters!)
Budala demişken bu kültürsüz şimdi Dostoyevski’yi de bilmez. Sen git Rapunzel’den masallar oku.
[İşte böyleee. Önce suça teşvik edersiniz, sonra hiç bişey olmamış gibi vıjjj diye sıyrılırsınız.)
Ama bunu dışarda yapmayın eğlencesine sadece.
Yoksa;
Hapishane koğuşu,
Acıların doğuşu,
Bura beni boğuyor,
Ayy yemek soğuyor!
Doğru ya onu unuttuk biz Yalova’daydık hiçbiriniz hatırlatmıyosunuz hâinler!
Tavuklu Mantı
Eee şimdi ben bundan nasıl esprimsi bir şey çıkarsam, nasıl bir şiir yazsam ki bilemedim. Hay aksi! Çok fazla bir albenisi mevcut değil. Elde açılan mantıların içine eklenen tavuk sakatatları, pirinç ve soğan. Üzerinde et suyu, fırında kızartılmış. ‘Bunlar bana yeter, buldukça bunayacak mıyız ya? Daha genciz bunamayız biz Parkinson markinson aman tahtaya vur tahtaya!’ diyorsanız o zaman diyecek bir şeyim yok. (Bu arada kötü bir şey olmasın diye tahtaya vurmak, kulağını çekmek falan onlar bâtıl inançlar dostlar. Bakın bizim gezi yazılarımızda her telden bilgiler var. Onları değil bizi tercih edin. Sezen Aksu’yla sesleniyorum:
Bana ne, bana ne, bana ne
Beni al, beni al, onu alma.)
Yaprak Pidesi
Yaprak sarma var, yaprak döner var, yaprak pidesi olmaz mıydı? Olurmuş ki adamlar yapmış. Asma yapraklarından yapılıyor zaten bu da ama şekil itibariyle pide. İç harcı soğan, mısır unu ve ayranla hazırlanıyor. Tavada kızartılıp geliyo geliyo yiğidolar geliyo!
Pavlı
Pav, Litvanyaca’da ‘incir’ anlamına geliyormuş. Demek ki bu da incirden yapılıyor. (Kurduğum neden-sonuç ilişkisine bakar mısınız kafa zehir zehir.)
Hayır bu kıyma ve asma yaprağıyla hazırlanan bir börek. Üstüne yoğurt ekleniyor, öyle bir lezzet oluyor ki Sibel Can gibi şey diyesiniz geliyor: Üstüme gelme inanamam!
(Ben de Ceceli gibi şöyle diyorum: İnan inan! sevmem kendimi, hiçbir zaman. Senin kadar…)
Ekşili Köfteli Bamya Yemeği
Vöhh be ne kadar uzun bir yemek ismi! Biz buna kısaca ekba diyelim bence. Bamyayı pek sevmiyoruz aslında, ama aramızdaki buzları kırmanın zamanı geldi.
Sen güzel sebzesin, severim seni bamyam,
Hep etlere saldırır, sanki o bir yamyam,
Yavaş ye yavaş, azcık bize de bırak,
Sucukları kızart sen, biz yumurta kırak.
Gelin dostlar kahvaltıya. ‘İkea evinizin her şeyi!’ reklamlarına kanmayın. Orada kahvaltılar pahalı. Biz size ev kahvaltısı sunalım.
Bamyalar misket köftelerle pişirilir, üzerine limon sıkılır ve oluşan şeye ekşili bamya… Yok ebya denir işte kısalttık biz onu… Birkaç kelime birkaç kelimedir, tutumlu olalım. Paranın üstünü almadan çıkmayalım.
1 kuruş 1 kuruştur,
Al yüzünü buruştur,
İstemem yan cebime koy,
Zamlar gelir boy boy.
(Hakkaten ya ona zam buna zam ben daha ne yazam?)
[Hakkaten ne demek ya! Hakîkaten olur o. Sürç-i lisan ettim affola. Sürç-i lîsânısın inatçı kalbimin, sen sustukça geberiyorum geberiyorum diye Sıla gibi şarkılar söyleyesim var. Beni kimse dinlemez. Senin o bad soundtrackini mi dinleyecez be derler.)
[Görürsünüz ulan Spotify’da şarkımı yayınlamazsam. Ondan sonra bi imza almak için koşarsınız peşimden. Ben de Yıldız Tilbe gibi size; ‘Beni dinlemedin ya seni duymayacağım Yürrüüü ancaa gidersin.’ Diyecem.]
Ispanaklı Yalova Böreği
Bildiğimiz ıspanaklı börek, ortasına Yalova kelimesi gelince demek ki bi başka different oluyor. Haklısın tmm tmm.
Yufkalar elde açılır,
İçine peynir saçılır,
Ispanaklar eklenir,
Pişsin diye beklenir.
(Pişti mi pişmedi mi diye ikide bi fırının kapağını açıp durma bozacan! Yenisi dünya para!)
[Aaa sen de paradan ne çok bahsediyosun diye düşünenler olabilir. Hayır yani ben sizin için diyorum. Yoksa ben kapitalizme karşıyım.]
Çoğunlukla rulo şekli verilerek tüketilmekte olan bu böreği siz farklı şekillere de getirebilirsiniz. Bir beis görmüyorum.
Yumurta Dolması
Bayat ekmekleri ve kahvaltıda yeriz diye yaptığınız ama yemeyip bıraktığınız o yumurtaları çöpe atmayın. Yumurta dolması yapıverin. (Çoğumuz bu hatâya düşüyoruz. Aç kalan doymam sanmış derler. Her şeyden dünya kadar hazırlıyoruz düğüncü yemeği yapar gibi, sonra fazla geliyor ‘tıkandım! Şimdi patlayacağım.’ Diyoruz.)
[Başka yerlerde de millet çöpten ekmek topluyor. Açlıktan kemikleri sayılıyor. Nimetlerin içinde yüzüyoruz değerini bilmiyoruz. Gerçekten öyle canlar.] Yumurta sarısına bulanarak kızartılan bu dolmalar yeşil salatayla yeniyor.
Termal Sarma
Termal çorbasının ikiz kardeşi olur kendisi. (Yok bu olmadı sanırım termal çorbanın ablası oluyor bu.) Yapraktan yapılmıyor. Bifteklere ruloşekli verilip içerisine sotelenmiş mantar ve bolca soğan ekleniyor. Tavada kızartılınca onu yememeniz için hiçbir sebep kalmıyor. Yanında spagetti ve patates kızartması da olursa, kalorilerimizle aramıza kara kediler giremez!
Termal Tatlısı
Bu termal menüsü başlı başına doyurur zaten diğerlerine gerek kalmaz. Termal çorbası, sarması, şimdik de bu tatlısı. Kreplerin içine elma marmeladı ve fıstık eklenerek elde ediliyor. Bu kadar değil! Üzerine de reçel sürülüyor ki daha da kalorili olsun! (Kötü emellerinize âlet oldum! Beni böyle bırakıp gidemezsiniz! Gelin lan buraya siz benim kim olduğumu biliyo musunuz!)
[Pazartesi günü savcılığa gidicem işlemleri başlatıcam. Avukatımı arıyorum şimdi tazminat davası açıcam. Sürüm sürüm süründürücem sizi!]
Hep öyle olur değil mi? Face’ler İnsta’lar hukuk fedâileriyle dolu. Herkes birbirine dava açıyo, gelen giden yok.
(Beni de tehdit ettiydiler. İP adresinden bulucam polise vericem seni, evini basıcaklar gelip alıcaklar diye. O günden beri bekliyorum.)
Cennet Künkü
Tabii ki burada cennet-cehennemle ilgili bir şeyler söylemeyeceğim. O tarz konularla istihfaf ve istihzâ edilmez. İnsanın biraz istihyâ etmesi lâzım yani. Anlatabiliyor muyum? Bu tatlı, Bursa’da da yapılıyor.
Ama Yalova’da da yaygın,
Gerçekten çok saygın,
Bakma baygın baygın,
kalk yap da yiyek.
Hamurları kızarttım, bir güzel şerbetledim, üzerine cevizler serpiştirdim. Yanına çay yaptım. ( Hayal kurmak bedava. Biri beni Yalova’ya götürsün, şu yemeklerin olduğu bir yere bıraksın. Ben bakarım başımın çaresine be sana mı kaldık derim şutlarım. Yalnız başıma yemeyi severim.)
Hey baksana, Yalova Yalova,
Dağ tepe ova mova,
Aşayım da sana geleyim,
Patates yiyim kova kova.
(Elma dilim patates isterim. Parmak gibi olandan sevmiyorum. Elma dilim yeyince kendimi daha fazla yemiş gibi hissediyorum. Mantıken öyle oluyor zaten.)
Yalova Sütlüsü
Bunun başka versiyonları da var mı hani Yalova unlusu, Yalova şekerlisi falan? Bilelim de gardımızı ona göre alalım, teke tek kapışalım. Seni serçe parmağımla döverim ben be bi üflesem yıkılırsın. (Ne bu şiddet, ne bu hiddet bu celâl!)
Bu baklava desen değil, güllaç desen değil. Yufkanın içerisine fıstık veya ceviz eklenir, şerbet dökülerek ikram edilir. Ağzınız tatlansın, mutluluğunuz katlansın!
Yalova Köftesi
Kremalı bir köfte. Anne köftesine benzemez. (Kalbi kırılır mırılır ya söylemeyin ama ev köftesinden tabii ki daha güzel.)
Yalova yemekleri arasında başka ne var ne var… Mesela yumurta tiridi var, midenizdeki boşluğu onunla doldurmanızı öneririm.
Luhu şuşkey, çirbuli var. Nerbuli nerbulii? Bu nasıl bir yemek ismi ya? Komaniya homaşigo tahosimohe. Nece konuşuyon sen nöörüyon Törkişçe konuş i do you Turkish? Yes yes.
Mısır ekmeğinin lahana yemeğine doğranmasıyla yapılıyormuş luhu şuşkey abimiz. Şuşkey, oo mankey dankey stupid kanka get out kankaaa!
Çirbuli dediğim şey de kırmızı biberli yımırrta imiş. Yımırtalar gizeldir.
Meçavçevi tepsi
Çuv çuv çuv! Tren geldi gidiyoruz. (İğrenç espri yaptım Hücuuum! Deyip bana saldırmayın. Hadi çaaaavvvv.)
Gitmedim be burdayım sizi bırakır mıyım dostlarım. Bu bir cevizli hamur tatlısı.
Ayrıca burada silohto diye bir tatlı meşhur.
Çubiyiş Gayi diye bir kestane yemeğ ide var Yalova yöresel lezzetler arasında.
(Bunlar nasıl name surname arkadaş kendimi Rusya’ya gelmiş gibi hissettim.)
– Koman sa va.
-Sa va bien Bonjour Mösyööö Madame Coco.
(Anaaa Fransızcaymış la buu? O kadar saat boşuna uğraştım Russian yazıorum diye.) Neyse Madame Coco’dan alışveriş yapayım bak iyi hatırlattınız. (Alışveriş de alışveriş olsa bişey almadan çıkarım o siteden her zamanki gibi. Cimrilik değil de hesaplı olmak desek?)
Paponi
Po Po Popolin Popolin Popoya reklamı aklıma geldi. Evinizde küçük bebiş varsa cicişşşleri o şampuanla yıkayın ama gözlerine kaçırmayın. (Dedim ama mesela yani. Dalin malin kullanın, Uni Baby falan alın. Sıhhatler olsun şimdiden.)
[Toplumda saatler olsun diyorlar biri yıkanınca. Saatler olsun nedir ya hangi saatler olsun duvar saati mi kol saati mi kum saati mi? Haaaaha iğrençççim.)
Bu muhallebiyle hazırlanan bir laz böreğudur daa. Yalova’da yenur, sevulur.
Yalova Omleti ve Pırpılçıka diye Yalova yemekleri de var, size söylememişlerdi değil mi? Onlar ne biliyo ki be, cehl-i azîm istilâ etmiş onları her bir canipten. (Bunu hakaret olarak söyleseniz bazıları size teşekkür eder Osmanlıca iltifat zanneder.)
Agudırşışı, Houben, Şıpsı ve Pasta, Lepsı, E’guaw Çorbası, Abısta ve Şeteşou gibi Çerkez yemekleri de Yalova’da sıklıkla tüketilen besin öğelerindendir. (!)
Yalova’da Ne Yenir? Ne İçilir?
Onu şimdi ben size soruyorum, artık öğrendiniz learning in the talk yaptınız. (Nedir bu ingilişçenin benden çektiği yaaa.) Ama tabii siz şimdi, Yalova’da bunlar nerede yenir onu da söyle dersiniz. (Yaranamıyom ki arkadaş size.)
O zaman şöyle diyeyim; AltınBalık Marin, ortam serin, paraları verin, sonra yemek yersiniz. (Ön ödemeli çalışıyoruz biz. Ne mâlum yemekten sonra sırra kadem basmayacağın? Belki tam yemeği yerken kalp krizi geçirip öleceksin!)
[Yuh! Yuh! Kalk gidiyoruz bu mekandan!]
Acarlar Kebap’a gidebiliriz. Tadına bakabiliriz. Lezzete akabiliriz. Acarlar Kebap’ta Macarlar ve Bulgarlar da var mı acaba? Farklı ırklarla kaynaşmak iyidir. Coğrafyamız gelişsin biraz.
Tike Ocakbaşı’na da uğrayabiliriz. Ocağın başında çâresiz, çâresiz bekliyorum. Bekliyorum ama. Çalmayacak biliyorum deriz Hakan Altuğ gibi. Midem diyor ki boşuna bekleme, yemez gururundan seni çok sevse de, her şeye sâhip olabilirsin ammmaa, lezzetimi kaybettin bilmelisin.
(Ne gururu bee getir onu da yiyeyim. Bir yemekte gurur olmaz, bir de aşkta…)
[Demin eski sevgiline yağdırıyodun sen mi söylüyosun bunları? Demeyin. O başka mesele siz onu bilmiyosunuz.]
Organica Restoran’da organik organik takılabilirsiniz. Başkası olma kendin ol demiş Tarkan.
Sandal Balık’ta salına salına yemek yiyebilir, istemezseniz Sepetçioğlu Restoran’da tak şu sepeti koluna, herkes kendi yoluna diyip arkadaşlarınızı gönderdikten sonra tek başınıza yemeklere yumulabilirsiniz.
(Paylaşımcı biriyim aslında ben işte şartlar, bu düzen, bu iktidar, bu CEHAPE, İyi Parti’nin iyiliksizlikleri… Yok bu sefer harbi kafayı kırdım galiba.)
Masal Köyü Kır Sofrası’nda Pamuk Prenses’in Yedi Cüceler’e hazırladığı yemekler kadar güzel yemekler sizi bekliyormuş.
Barışoğlu Piliç Çevirme
Aman tabakları devirme!
Doyum Lokantası adıyla tüm espriyi kaçırdı zaten espri mespri yapmıyorum!
Petula Kahvaltı & Restoran’da check-in yapın, havayı basın.
Durduoğlu Kebap’ta ‘bu nası lezzet nutkum tutuldu, beynim durdu’ diyebilirsiniz. O zaman Yalova yemek rehberi de burada duruyor!
Yalova’da ne yenir detaylıca anlattım artık yemek size kalmış!
